Bölüm 71: İstemeden Tavsiye Verenler, Dublaj


Dünya Nereye Gidiyor’u telefondan dinlemek ve abone olmak için:
Apple iOSAndroid

OYLAMA

Hiç birinden tavsiye istemeye çekindiğiniz veya “aa keşke tavsiye isteseydim, unuttum” dediğiniz oldu mu? Tabii ki hayır. O zaman bu insanlar neden istemediğimiz halde bize uyduruk tavsiyelerini verip duruyorlar? Benim bu konuya dair birkaç teorim var, bölümde anlattım. Hasta mı oldun vitamin al. C değil B al. A ile D’yi birleştirip al. Başın ağrıyorsa su iç. Su iç. Dünya üzerinde en çok verilen tavsiye, temel bir ihtiyacımızı gerçekleştirmemiz yönünde. Eskiden bu tip tavsiyeleri teyzeler, nineler verirdi. Şimdiyse herkes öneri yapmak için fırsat kolluyor.

Yaşlı insanlardan bahsetmişken, kim bu devirde dublajlı film veya dizi izler? Dublaj, hakkını vererek yapması zor olan bir iş. Yapamayınca sürekli aynı kelimelerin gevelendiği yemek programlarındaki durum oluşuyor. Ama yapınca… Sylvester Stallone veya Polat Alemdar/Doktor Kutsi gibi başarılı örnekleri de gözümüzün önünde duruyor. Peki dublaj dünyayı nereye götürüyor? Size tavsiyem, öğrenmek için bölümü dinleyin.

 

6 thoughts on “Bölüm 71: İstemeden Tavsiye Verenler, Dublaj”

  1. Alex, sana iyilik de yaramıyor madem tavsiye istemiyorsun paylaşma sorunlarını milletle, ille de paylaşıcam diyorsan da o zaman katlanacaksın tavsiye almaya.ister uygula ister uygulama sana kalmış ama tavsiye veren insanları bu şekilde yargılayamazsın.

    Like

  2. İlk defa kasaba burjuvası alex ile aynı fikirdeyim. Ünlü düşünür tarkan’ın da dediği gibi “verme, akıl verme. Vereceksen huzur ver”

    Dublaj konusunda animasyonlarda cidden iyiyiz, mesela sherk teki eşek için mehmet ali erbil karakter – ses uyumu süperdir. Ama özellikle komedi filmlerinde bir çok kelime oyunu piç oluyor dublaj ile

    Like

  3. Baş ağrısı örneğinden gidelim, bazen insanın bildiği şey asssssssla aklına gelmiyor. Bence birilerinin gerektiği yerde minik minik akıl vermesi lazım. Biliyorsun diye her zaman kullanabiliyorsun anlamına gelmiyor. Tabi dozajı da var, o ayrı. Bir de mesela oğlan mevzularında kızların yorumunu almamak gerektiği gibi konusuna göre de değişiyor. Ama genelde tavsiye verilsin, neden verilmesin?

    Bir de vaktiyle birisi twittera şey yazmıştı “eğer ben yabancı biri olsam buz devrini türkçe dublajlı izlemek için türkçe öğrenirdim”, haklı yani ne denebilir ki

    Like

  4. Selamlar,
    Aleks’cim tavsiye konusunda maalesef ki senle aynı fikirde değilim. Şuan bunun sende yarattığı üzüntüyü de çok net görebiliyorum. Biz anaç bir toplumuz derdi olana koşuyoruz, derdiyle hemhal oluyoruz. Etme eyleme lütfen.

    Dublaj konusunda ise, koca harflerle yazayım ANİMASYON FİLMLER. Kesinlikle dublaj olanları çok iyi. Vesseleam.

    Like

  5. Alex tavsiye vermenin yarattığı hazzı bilmediğin için böyle düşünüyorsun. Evet bazı konularda tavsiye vermek problemli olabilir. Mesela sağlık gibi hassas bir konuda tavsiye almak ya da vermek tehlikeli. Bir sağlık öğrencisi olarak profesyonel birine yönlendiririm ama günlük tavsiyelerde affetmem. Günlük hayattaki verilen tavsiyeler ya da birinin seni tavsiye almak için araması insanı nirvanaya çıkarıyor.

    Dublaj konusunda uç örnekler mümkün. Mesela Sherlock Holmes filmi dublajsız bok gibiyken ya da bear grylls dublaj ile harikalar yaratırken, prison break dublaj ile hint dizisi kadar çöp. O yüzden dublaj spesifik bir konu ancak genel olarak baktığımızda kesinlikle dünyayı kötüye götürüyor. “Birini cidden sevdiğini anlamak istiyorsan onunla dublajlı film izlemeye katlanabilir misin diye kendine sor” diye bir felsefe var.
    Açıkçası ben dublajlı film izleyebildiğim kişiyle evlenirim.

    Like

Leave a comment