Bölüm 81: Özgüven


Dünya Nereye Gidiyor’u telefondan dinlemek ve abone olmak için:
Apple iOSAndroid

OYLAMA

Bu bölümümüzde insanı rezil de vezir de edebilen bir özellikten bahsediyoruz. Özgüven öyle bir şeydir ki, olgun biriyseniz etkileyici olabilecekken kof bir insansanız antipatik olmanıza yol açar. Usta birinin elinde büyük bir cevherken beceriksizlerin elinde bir kendini imha aracıdır. Vasatların kullanımında tehlike olmakla birlikte… Her neyse ana fikri anladınız, bu bölümde özgüvenden bahsediyoruz. İyi dinlemeler.

14 thoughts on “Bölüm 81: Özgüven”

  1. Ozguven yaninda dogru kisilik ozellikleriyle harmanlandiginda iyidir. Mesela ozguvenli ve zek ya da ozguvenli ve lider gibi… (Gerci liderlik ozguveni icinde barindirmasi gereken bir ozellik denebilir ama o ayri bir konu…) boktan kisilik ozellikleriyle harmanlanmasi da bize gulecek gereksiz komik olaylar sunuyor (Bakiniz: Nilgun Bodur).
    Bu sebeple ozguven her turlu dunyayi iyiye goturur. Ya dunyayi iyiye goturur ya da once iyi bi guleriz sonra bizi eglendirdigi icin ozguvenin dunyayi ne kadar iyiye goturdugunden bahsederiz.

    Like

  2. İki özgüvenli bir ortamda bir araya geldiği zaman biz özgüvensizler için izlemesi çok keyifli oluyor. Artık çatışma mı desem, savaş mi … Bilmiyorum çok tatlı bir anlaşmazlık.

    Like

  3. Özgüvenli insanlar en azından herhangi bir şeyi yapma becerisi gösterdikleri için bile dünyayı iyiye götürüyor kanısındayım. Ne yazıktır ki pısırıklar hiçbir şey yapmadan dünyadan çekip gidiyor. Hayat aksiyon için var, eyleme geçmeyeceksek yaşamanın ne anlamı var diye düşünmekteyim. Ortaya konulan bir eylem yanlış veya olasılıksız ise, doğa onu yok edecektir zaten. Sizi severek dinliyorum, harikasınız.

    Like

  4. Bu bölümden sonra tekrar ilk bölümü sıraya aldı ve Hakan’ın sesini duyduğumda AA bu kimmiş oldum. Hakan lütfen o ses tonuna döön..

    Like

  5. Özgüvensiz olmakta çok kötû gerçekten. Ama kesinlikle özgûven kadar kotuye goturemez. Köyde bir dûgune gittim ordada bir arkadasimi gordum sohbet felan hemen konu diyete geldi. Yanimizdada bir teyze var iste ben onerilerde bulunuyorum. Teyze dediki sabah ac karnina ananas suyu iç. Yahu sen ananasi nerden buldun Toroslarin bir koyunde tropikal meyvenin zayiflattigi kanisina nasil vardin. Bende orda yaa bir kan tahlili yapalim felan diyorum. Kadin ic ic hemen kilo verirsin diyor. Ve bu insanlardan o kadar cok ki. Ya ben diyetisyenim oyle bir sey yok diyorum hala israr ediyor. Halkimizdaki bu ozguven nerden geliyorsa biri bana da versin cidden.

    Like

  6. Öncelikle uzun bir aradan sonra (askerlik sebebi ile ve evet bedelli çıkmadan önce verilen talihsiz bir karardı) tekrar sizi dinleyebilmek büyük bir keyif. Bu “Bay Özgüven” tiplerin, bana göre en itici ortak özellikleri, vücut dillerini kullanmak konusundaki abartılı kararlılıkları. Tokalaşırken elinizi sıkıca kavrayıp göz bebeklerinizin içine sert bakışlar atmaktan tutun da, dikkatinizi üzerilerine çekebilmek için bilinçli olarak özel alanınıza girmelere kadar giden bu “vücut dilimi kullanmayı biliyorum” tavırları insanı gerçekten çok sıkabiliyor. Bir gün bunlardan birisiyle tokalaşırken, hissettirdiklerini anlamaları adına, Trump gibi sertçe kendime çekip öpüşme mesafesinde göz göze gelerek diğer elimle de sırtını sıvazlamak, ona bir alfalık şoku yaşatmak istiyorum. Son olarak bu tiplerin Bayan Özgüven versiyonları olmuyor sanırım ya da ben hiç denk gelmedim.

    Like

  7. Valla geçmişime baktığımda hiçbir konuda başarılı olamayan insanların sırf itiraz almadıklarından itiraz etmek istiyenlerin kimse itiraz etmiyor demek ki bende etmemeliyim hissi yüzünden DAL YARRAKLIKLARINA devam ettiklerini düşünüyorum. Geçmişte unutamadığım içimde kalmış bir olay bu olayın diğer tarafına eğer gelecekte karşıma çıkarsa Silicon Valleyi izleyenlerin hatırlayabileceği gibi bir ton küçük düşürücü ifade kullandıktan sonra cinsel organımı karşı şahsiyetin masasına koymayı düşünüyorum. Geçmişimte boş özgüveni olan başka bir şahsiyeti bulunduğumuz toplum içinde bir kaç defa rencide etmek usulü ile aldığım hazzı tarif edemem. Evet seksten daha güzel şeylerde var. Konuşmalarınıza ek olarak bu dalyarrakların eğer haksız oldukları ortaya çıkarsa çocuklaşmanın dışında karşı tarafa daha sert çıkmaları gibi bir huyları vardır. Onlara çözüm haydar ve siyanür kullanılmalı. İnsan haklarına aykırı ama onlar insan olmadığından sıkıntı değil. namuslular da en az namussuzlar kadar cesur olmalı ki namus şaşıralacak bir özellik olmasın.

    Like

  8. programı başladığından beri dinliyorum ve 81 bölüm boyu pekişerek oluşan bir düşünce hakan’ın bu bölümdeki performansı sebebiyle kendini dışavurmak istedi: hayatımda hakan gibi bir figüre ihtiyacım var. gerektiğinde bir yol gösterici, bir baba, bir ağabey, bir gaz verici; gerektiğinde bir şamar atıcısı, bir eleştirmen. oysa bunu hakan’a söylesem cevabı aşağı yukarı şöyle bir şey olurdu: ihtiyacın olan bilgelik ve disiplini başkasında bulmaya çalışman seni “kısayolcu” bir tembelden başka bir şey yapmaz. öyle görünüyor ki hayatta bir türlü yakalayamadığım mutluluğa erişebilmek için, önce içimdeki hakan’ı bulmam gerekiyor….

    ps: yine de hakan hayat koçluğumu yapmak isterse buna hayır demem..

    Like

  9. Hakan’in Omer her konuk oldugunda “Yapma Omer” haykirislari beni benden aliyor.Karisi bu kadar sitem etmiyordur heralde.

    Like

  10. alex , -mış gibi yapmaktan/olmaktan sıkılmadın mı? Neymiş efendim big dick energy, özgüvensiz olup özgüvenliymiş gibi davranmak falan. Biraz kendin olarak yaşamayı dene. başaramazsan seni suçlayamam çünkü muhtemelen küçükken sağlıklı bir ebeveyn ilişkisi yaşamamışsın . sürekli dışardan gelecek tatmin ve desteğe muhtaç oluşunu ancak böyle açıklayabiliyorum.

    Like

  11. Dünya’yı esas kötüye götüren şey özgüvensiz insanların pısırıklığı ve ellerini asla taşın altına koymak istememelri sebebiyle gereksiz özgüven sahibi hadsiz insanların cahil cesaretiyle prim yapması.
    Özgüven dünyayı kötüye götürüyor demek, bazı noktada bizi çoğu şeyden mahrum bırakacak kadar tehlikeli olabilir. Alex ve Hakan bu programı yapmayacak kadar özgüvensiz insanlar olsalardı hayatımı 81 salı eksik yaşamış olurdum heralde.

    Like

Leave a reply to Luis Buñuel Cancel reply