Haftalık bölümlere ilave içeriklere ulaşabilmek ve bizi desteklemek isteyenler için: Patreon
Dünya Nereye Gidiyor’u telefondan dinlemek ve abone olmak için:
Apple iOS, Android, Spotify
OYLAMA
Dünyanın geleceğini tahayyül etmek, profesyonel bilim paylaşımcıları, evde kendi imkanlarınla günü gününe “bilim yapmak”, kara deliğe şehvetle bakmak, Özgür Demirtaş eleştirisi, bilimin kaotik yapısı ve çok daha fazlası bu bölümümüzde!
“…Kaçın kaçın sahibi geldi.”
Aleks, Hakan, öncelikle tebrik ediyorum sizleri. Düz dünyacılı bölümden bile daha (en hafif tabirle) zor dinlenen bir bölüm yapmayı başarmışsınız. Beklemiyordum ama çıtayı biraz daha yukarı çıkarmayı başararak beni şaşırttınız.
Esasen o bölüme şöyle kallavi bir cevap yazayım dedim, fakat üşendim. Bir sonraki bölüm çıktı ben yazana kadar. Bu sefer de o bir sonraki bölüme “ya aslında bir öncekine yazacaktım ama yetişmedi” deyip bir yorum yazayım düz dünya ile ilgili dedim. Yine üşendim. Bir baktım, üşenmeden duramaz olmuşum.
Bu sefer bu bölüme, böyle saniyeleri falan not alarak cevaplar yazayım dedim, yine üşeneceğimi biliyordum ama. O zaman en azından şunu yapayım dedim. Aklımda kaldığı kadarıyla…
Cern’de oluşacağı bahsedilen karadelikler için, “micro black holes” konusunu bir okuyabilirsiniz. Burada bahsedilen esasen devasa kara delikler değil. Bu da bizi ikinci konuya, gazete ve sosyal medyanın pireyi deve, bilmediğini bilmiş yapmasına getirir. Adam hasbelkader Cern’de oluşabilecek micro black holes’u bir arkadaşından falan duyar ve “Oww shit, haber yapmalıyım inanmıyorum” diyerek çıkış yolu menşeili bir sallama ile haber yapar. İnsanlar da bunu okur. Bu da esasen bölümün başında, sizin “bilim fanatizmi” diye adlandırdığınız şey olduğunu düşündüğüm -sonradan ömer arkadaşımızın kulak kanatan yorumları akabinde öyle olmadığına karar verdiğim- bilimin popülerleşmesi ve popüler bilim konusuna götürür bizi.
Bilimin popülerleşmesinin fayda ve zararlarından bahsedecektim ama bilin bakalım ne oldu? Üşendim. Ama totalde dünyada bilime ayrılan parayı, dünyadaki toplam harcamalara oranlayacak bir insan evladı çıkarsa, elini sıkarım. Ben yine de verisiz söyleyeyim: epey az. (Not: Böyle işler için kendime bir çırak arıyorum. )
Ha bir de son olarak, bölümde bilim fanatizmi, bilim köpekliği falan konusunu ele alıp, verilen örneklerin ve konuşmaların bilimsel değil teknolojik sınıflandırma olarak değerlendirilmesi gereken şeyler olması kalbime bir hançer daha sapladı. Uç bilim olarak verilen örneğin ise bir teorik fizik konusu falan olmasını beklerken Everest’in tepesinin yüksekliği olması beni ölüme bir adım daha yaklaştırdı.
Bilimin sürekli kendini yanlışladığı, bilimin bi öyle bi böyle dediği gibi yorumlar ise beni ortaokul yıllarıma götürdü. Yaşattığınız nostalji için teşekkür ederim.
Hakan seviliyorsun kardeşim, Aleks iflah olmaz bir ortayolcusun.
LikeLike
Şimdi okurken fark ettim, teknolojik sınıflandırma değil, teknolojik gelişme. Yanlış yazmışım. Elimi eşek arısı soksun. Amin.
LikeLike
Bu dinlediğim DNG mi dedirten bir bölüm oldu. ‘Uzay araştırması daha fazla yapılmasın ben söyleyeyim hiçbir şey yok’ cümlesi Cübbeliyi, ‘bilimin daha fazla gelişmesine gerek yok’ cümlesi de 1900lerin başında ‘icat edilecek her şey icat edildi’ diyen ve bugünleri görseydi saçmaladığını farkedecek olan amerikalı bir abimizi hatırlattı. Bilim fanatizmini değil bilimi eleştiren sıradışı bir bölüm olmuş 😦 Not: Özgür Demirtaş değilim
LikeLike
en çok gülüp eğlendiğim bölümlerden biriydi. konuğunuzun ortayolcu olmayan ve kendinden emin iddiaları bölüme ayrı bir güzellik katmış eksik olmasın
bilime harcanan kaynakla ilgili de bir ihtimal geldi aklıma onu paylaşmak istiyorum: özellikle fizik kuantum cern vs. çalışmalarının sonunda ışınlanmadır zamanda yolculuktur bu tarz bir fantastik buluş çıkarsa insanlığın başlangıcından beri bilime harcanan bütün kaynakların worth olduğunu düşünürüm ben şahsen. o kutlu günde özgür demirtaş da hayırlısıyla aklını kaçırır heralde
LikeLike
Geçen gün ses tonumun hakan gibi olduğu onun gibi cümleler kullandığım söylendi arkadşlarım tarafından ancak onun gibi boş yapıyormuşum bu beni fena içerletti zira sanırım ben bir hakan fanatiğiyim maruz kaldığım bu durumun hakan tarafından değerlendirilmesini duymak isterim. Ömer’e de elon musk artık bir model 3 hediye eder artık hayalini belittiği için çünkü elon musk hayali gerçek yapan adam…
LikeLike
Bilimin popülerleşmesi kötü bir şey olarak değerlendirilemez zannımca. Evet doğru bilim herkes tarafından yapılamaz ve anlaşılamaz. Sıradan insanların da en azından dünyada nelerin olduğunu bilmesi hoş bir olay. Fakat bazı şeylerin magazin değerinden ötürü -diğer buluşlardan önemli olmamasına rağmen- çok gündem olması can sıkmıyor değil. Verdiğiniz kara delik örneğindeki gibi, tek amacı bir teoriyi ispatlamak olan bir bulguya insanlar o kadar çok şey atfetti ki atom fiziğine de profesörlüğe de lanet olsun dedirtti. Etrafımda bulunan Ö.D. stereotipindeki insanlar vasat bilimsel gelişmelere(!) o kadar çok şey atfedip etrafındakilerin kafasını o kadar şişiriyorlar ki kendilerinden uzaklaşmak zorunda kalıyorsunuz. Sonuç olarak “Bilim Fanatizmi” dünyayı ne iyiye ne kötüye götürüyor, fakat kötü bir tık önde.
LikeLike
Herkes bilim insanı olsun derken belki de böyle yorumlar yapılmasın istenmiştir insanlar tarafından. Biraz biyoloji bilgisi olmayan insan e niye maymunlar insan olmuyor der, azıcık kimya öğrenmemiş insan homeopati bokunu dinler ona inanır, fizik öğrenmeyen insan düz dünyaya inanır falan filan. Haberdar olmayıp öğrenmeden kullandığımız her cihaz bizi anca köpeği yapar. Kimse demiyor ki laboratuvar kurup bilim yapalım sadece diyoruz ki lise bilgisini kavrayabilmek yeterlidir. Bilime de inanılmaz amk din mi bu. Ne desem bilemedim valla daha fazla. Alex’cim sana da hiç yakıştıramadım. Üzdün. Sadece sağlık alanında araştırma yapıcaksak mühendis falan yetiştirmeyelim herkes fabrikada olan teknolojiyi üretsin ya da doktor olsun bitsin. Bilime bok atanlar da şirketlerde kapitalizmin köpeği olsun eminim ki daha tatmin edicidir. Ayy yazdım da yazdım ama bilim fanatikliğinin bir nedeni de insanların aptal olup çocuklarını aşı gibi bir şeyden uzak tutmasıdır. 1000 kere söylersek belki bir kişi ciddiye alır da bir çocuk bu çağda o acıyı çekmekten kurtulur diye düşünüyorlar ama neyse. Sapiens kitabını o kadar okuduktan sonra bir de girip yorumlarını da okursanız bilim çevresinden ne kadar tepki çektiğini görürsünüz zaten. Neyseeee ben hakancıyım zaten.
LikeLike
İnternet aleminde ilgi çekmek için en yakınındaki dala tutunan her insanı bir şeyin fanatiği olmak ile itham etmenin alemi yok.
Bilimsel gelişmelerden, benim anlayacağım kadar somut olanlar oldukça ilgimi çeker. Ancak bu yorumumdan da anlaşılacağı gibi azılı bir bilim manyağı değilim. Anlama kapasitemin bir yerde çakılıp kaldığını kabul ediyorum.
Ancak çoğu bilim takipçisinin böyle bir çabası yok, daha doğrusu ben algılamıyorum. Ancak en ufak bir şeyi herkesin ilgisi varmış gibi profillerinde paylaşıp, “havadis veren adam” olma titrini kazanıp, konu her hatırlandığında akılda canlanan kişi olma amacı ben de sezmiyor değilim.
Fakat bu her konuda var. İlgi çekmek, her konu üzerinden, her mecrada yürüyen bir şey. Bunun sadece bilim istismarcıları açısından ele alıp, bir de yavuz hırsız misali bilimin gereksizliği ile alakalı görmek bence sorunu başka yerde aramaktır.
Bilim ve felsefenin insanın içinde durduğu bu açık hava hapishanesinde zaman geçirmelik en kayda değer şey olduğunu anlatmaya çalışan Hakan’ı kutluyorum. Ömer’in etkisinde kalıp ezikliğini bir kez daha meydana çıkaran Aleks, seni de kınıyorum!
LikeLike
Aleks’in ezikliğinden benden başka bıkan biri daha olması beni havalara uçurdu, teşekkkür ederim. Ezikliğini bastırmak için girdiği şekillere katıla katıla güldüm 100 bölüm boyunca, bu podcast eğlence podcasti ama bunlarla eğlenmek keyfini katlıyor insanın. Aleks kusura bakmıyosundur umarım, ezik olmak doğuştan gelen bi’şey, muhtemelen senin de elinden bi’şey gelmez 😦
LikeLike
Yorumların aksine ben baya eğlendim, son zamanların en iyi bölümüydü bence. Yorumlar antipatik snob bilimci tayfanın iyi bi örneği olmuş lol. 102 bölümdür beni güldüren Aleks ve Hakan’a teşekkürler. Konuk olunca programa neşe katan Ömer’e selamlar
LikeLike
eğlenceli bir bölüm olmuş. özellikle iletişim teknolojilerinin artık daha fazla ilerlemesine gerek olmadığı fikrine %100 katılıyorum; ki zaten -cep telefonu özelinde ele alacak olursak- ileriye gittiği de söylenemez, her sene daha fazla kamera, daha parlak ekran, parmak izi-retina tarama gibi özellikler ekleniyor ama eee yani?! bir icadı kullanışlı hale getiren hatta “devrimleştiren” şey sağladığı fayda ve insana kazandırdığı zaman. bu haliyle iletişim teknolojileri artık fayda sağlayarak değil göz boyayarak ilerliyor, bunlara harcanan kaynak ve enerji, beslenme teknolojilerine, iklim araştırmalarına VE TABİİ Kİ UZAY ARAŞTIRMALARINA ayrılmalı. uzay araştırmalarına kaynak ayrılmaması gerektiğini söylediğinizde hakan’ın sesindeki oluşan hayal kırıklığını o kadar iyi anlıyorum ki… en basitinden insan nüfusu geometrik olarak artarken 20-30 sene sonra bu kadar insan nereye sığacak sevgili aleks? uzay araştırmalarına para harcamazsak kardaşev ölçeğinde nasıl seviye atlayabiliriz? yakıştıramadım.
LikeLike
Çok eğlendiğim bir bölüm olmuş. Bu arada Ömer’e fazla katıldığım için sağlık camiasından beni dışlayabilirler. Ama gerçekten herkesin bunun içinde ne var diye soru sormasından darlamalarından yıldım. Mesela bu bilim merakı olmasa insanlar Antioksidan diye bir şeyin varlığını bilmeyecek ve saçma sapan ürünlerle kandırılmayacaklardı. İnsanlar günlük hayatlarında nasılsın demeyi bilmiyor bana filozofların yaptığı diyetten bahsediyor. Doğrusunu anlatıyorsun bu sefer ona da inanmıyor. Arkadaş anlamayacaksan hiç kafanı karıştırma bu bilgilerle. Herkes mesleğini yapsın bırak. Bazen mesleğim olmasına rağmen makale tararken sıkılıyorum yine aynı şeyleri yazıp durmuşlar diye. Ayrıca bilime güvenmemekte bence haklıyız otuz yıl önce yumurta yemeyin dediler sonra yok ya sağlıklıymış yiyin dediler. Şimdi sağlıga zararlı 14gramı geçmesın günlük yumurta diyorlar. Bir yumurta 50 gram bu arada. Yani bilmiyorum ama ninemin yaşam tarzını örnek alsam bilimsel bilgiler ışığındaki yaşamımdan daha uzun yaşarım gibi :))) Bu konuda çok dertliyim beni de konuk alaydınız keşke ama Hakan fazla yalnız kalırdı :)) Bilim karşıtı degilim dipnot olarak yazayım sadece verileri yorumlamada acele ettiğimizi ve kültürün aktardığı birikimsel bilgiden yararlanılmada yetersiz kalındığını düşunuyorum.
LikeLike
“kültürün aktardığı birikimsel bilgiden yararlanılmada yetersiz kalındığını düşunuyorum.” hmm bizden önceki nesillerin daha sağlıklı olduğuna dair nasıl bir veri var elinizde de yararlanacaksınız? Neneniz muhtemelen kıtlık yüzünden patates şeker yiyordu, bu ülke vatandaşıysanız tabii. Hiçbir zaman genel sağlık önlemleri de bilgisi de bu kadar yüksek değildi dünyada ve ülkede. Sizin bu argümanınızı aşı karşıtları da kullanıyor, “aşı keşfedilmeden önce nasıl yaşıyordu atalarımız?” yaşamıyordu, hastalıkla mücadele ediyor hatta pardon edemiyorlardı. Bilimden bahsederken bilimin tam olarak ne yaptığına dair bir fikrinizin olmaması çok ironik olmuş.
LikeLike
İğrenç bir bölümdü…malum partinin seçmeni gibiydiniz adeta.Midem ağzıma geldi daha fazla yazamıyorum,kusucam galiba.
LikeLike
bir sonraki konuk önerim cübbeli ahmet hoca
LikeLike
Bence bilim için insan üzerinde deney yapabilir tabi bazıları diyecek git deney yapsınlar diye ben onu demiyorum ki suçluları deney yapalım yani 3 kişi bıçaklamış 2 çocuğa tecavüz edip 4 kadın veya erkek öldürmüş kişilerden bahsediyorum onları tutsak edip hayatın boyunca beslemek yerine onlara deney yapmamız insanlığa daha yararlı olur
LikeLiked by 1 person
şu yorumlardan bile pozitif doğruculuğun ne kadar boktan bir şey olduğu anlaşılıyor. sizi azıcık da olsa tanıyan ve fikirlerinize aşina olan insanlar bu yorumları yapmaz sanıyorum. resmen cübbeliyle aynı kefeye koyulmuşsunuz ya inanamadım 🙂 ömer kendisini sevdiğimizi de biliyordur artık söylemeye gerek yok, daha sık konuk olsun 🙂 faşizan bilim fanatiklerine inat konuşmaya devam sjsjhs
LikeLike
pozitif ne ya politik olacak o. kafalar müthiş 😀
LikeLike
Özgür Demirtaş’ı ben de hiç sevmiyorum ama sevmeme sebebim bilim fanatikliği yapması değil bunu yapma şekli. Bilimi fanatiklik derecesinde savunan Açık Bilim vb. oluşumlar da var ve bilimi sevdirme ve yayma işini çok iyi bir şekilde yerine getirdiklerini düşünüyorum. Ben şahsen insanların kara delik fotoğrafı paylaşmasını mazbata fotoğrafı paylaşmasına tercih ederim.
Bölümün ‘Bilim dünyayı kötüye götürüyor’ kısmıysa gerçekten kötüydü. ÖD gibi bilim fanatiklerini, gerçek olmayan teknoloji haberlerini paylaştıkları için eleştirip (haklı olarak), bariz bir şekilde bilginizin olmadığı konularda atıp tutmanız pek olmamış. Mesela bilimin Ömer’i ilgilendiren kısmı olan elektrikli arabaları ele alalım. Bu araçların şu an için en sorunlu parçası bataryalar ve yakın zamanda kuantum teknolojilerindeki gelişmeler sayesinde bu konuda büyük bir gelişme olması öngörülüyor. Yani kuantum araştırmalarına son verilmiş olsaydı, Ömer’in elektrikli araba hayali hiç gerçekleşmeyebilirdi. Bir teknolojide gelişmeye ihtiyaç duyulduğunda yatırım yaparız ve gelişir fikri de aşırı yanlış. O konuda (kuantum vb.) kimse çalışmıyorsa gerektiğinde nitelikli birini nasıl bulacaksın?
LikeLike
tismin cibbiliyli iyni kifiyi kiyilmişsiniz yi ininimiyirim
LikeLike
Bölüme yorum yapmaya gelmiştim lakin yorumlara yorum yapma isteği ağır bastı. Yorum tacizlerinden anladığım kadarı ile popülerleşiyorsunuz. Lütfen değişmeyin, şöhret sizi bozmasın. 😀
LikeLike
Ustteki yoruma katilarak, ben de yorumlara yorum yapma egilimi hissettim. Alex’e ortayolcu diyen de..daimi bir kaostan haz aliyordur. Programin isleyisi geregi genel olarak farkli fikirleri savunuyorlar zaten, iyiye goturuyor/kotuye goturuyor diyerek. Ozel hayatlarinda bu gorusleri bu kadar koyu savunduklarini sanmiyorum(ornegin Hakan), orada sohbet o sekilde gelisiyor. Ayrica birinin de konusulan konuya farkli acilardan bakmasi, duruma gore esnemesi, her iki taraftan degerlendirmesi lazim. Bu ortayolculuksa o zaman kotu birsey degil. Yani su kadar yazdim; ozeti: Alex’i yedirmeyiz, olabilir.
Yine gelecegim buraya, Alex sahipsiz degil. Hadi bye.
LikeLike
Ne kadar herhangi bir yere ait olmak isteyen sahipsiz ezik varsa buraya toplanmış. Yorumları görünce çok şaşırdım. Bu ülkede bir tabağa sıçıp önüne koy yine yer insanlar, bok gurmelerimiz bile olur. Bir de patreon’dan dilencilik yapıyorsunuz, ciddi ciddi destek atan da var. Allah akıl fikir versin, bu vasatlıkla muhakkak çok ünlü olursunuz. Birkaç bölüm önce osuruk mizahı da geldi zaten. çapınız budur, bizim millet de bayılır size.
LikeLike
Önceki jenerasyonlardaki bilim insanlarına, dünyada geliştirebileceğimiz bir şey kalmadı diyerek bilime para harcamayı kesmedikleri için teşekkür ediyorum. Bu sayede “bilime para harcamak gereksiz” gibi düşünceleri duyup halimize şükredebiliyoruz.
LikeLike
Yorumlara bakınca anlıyoruz ki ; 100. bölüm değil ama 102. Bölüm bir çıta oldu. 🙂
Valla güzel bölümdü. Bilim karşıtı olduğunuzu anlayanlara kendinizi nasıl anlatacaksınız merak ediyorum . Sevgiler 🙂
LikeLike
Bunca zaman her seyi haftsi haftasina dinleyip en sonunda iste geldim burdayim ve ilk yorumum. Uf boyle diyerek de bir anda altindan kalkamayacagim bir yuk yukledim kendime. Sosyal “bilim” okuyan bir insan olarak hem sayilarin onemini anliyor ama hem de sayisal degilse boktur yaklasimini esefle kiniyorum. O sayilarin da nasil toplandigini biliyoruz. Mutlak dogru yok sevgili Romalilar. Bir seyi de abartmadan takdir etsek ve birini overken digerini gömmesek. Dinimiz amin.
LikeLike
türkiyenin en bilim düşmanı podcasti…….her zamanki gibi formunda……
LikeLike
Herhalde dünya nereye gidiyor tarihinin en çok yorum gelen bölümü bu bölümdür. Dinleyicilerin bu kadar katılım göstermesini de artık daha fazla dinlenmenize ve konunun etliye sütlüye dokunmayan bir konudan uzak olmasına bağlamak mümkün. Neredeyse podcast’i en başından beri dinleyen birisi olarak Aleks ve Hakan’a tavsiyem çizginizi bozmadan devam etmeniz olacaktır.
LikeLike
Sevgili DNG ailesi, eski bir dinleyiciniz ve bir bilim insanı adayı olarak size ve Ömere diyorum ki, çok cahilsiniz keşke bu konuyu cahilce tartışmasaydınız diyor ve artırıyorum, yeteri kadar bi bilim fanatizmi olmaması dünyayı götürüyor diyorum. Bilimin halk arasında yaygınlaşması, bilim insanlarının popülerleşmesi, bilimsel çalışmalara daha fazla insanın yönelmesine ve bütçe ayrılmasına sebep olabilir. İşte o zaman bilimsel patlama yaşarız…
Ömer beye selamlar lütfen Tinderda cahilce takılmaya devam etsin…
Bot:İsmi Dünya Nereye Gidiyor bir podcastin fütürizmi gömmesi oksimoron ifâde değil de nedir?
LikeLike
Hakan askerden döndükten sonra paralel evrende gibiyiz resmen ahahkfkfkd aleks objektif yaklaşımından hızla uzaklaşıp yerini hakana bırakmış gibi.konuya gelicek olursak, bilim fanatizmi; din, siyaset fanatizmi kadar kime zarar vermiş? Sırf siz ilgilenmiyorsunuz diye adamlar bilime verilen paraları kesip futbol ve video oyunlarına filan mı yatırım yapsınlar? Hoş bir bölüm değildi..
LikeLike
Önce bilim podcastleri düşmanlığı, şimdiyse sırf bilimle ilgili tweetler attığı ve belli bilimsel kaynaklardan alıntılar yaptığı için Özgür Demirtaş düşmanlığı… DNG’ye yakışmadı. Cahilliğin yüceltiği günümüz toplumunda sizden bunu beklemezdim
LikeLike
Aleks, Ninja kaplumbağalardaki Shredder kadar kötüsün,
Hakan, Splinter usta kadar bilge ve erotiksin.
LikeLike
Bu bölümle ilgili uzun uzun yorumlar yapılabilir ancak ben bunun yerine konuyu şu görüşümle özetlemek
istiyorum. Ömer Amerika’da yaşasaydı, incil kuşağı (İng. Bible Belt) eyaletlerinden birinde redneck olarak hayatına devam edecek, Aleks ve Hakanda redneck Ömer’in Youtube’a koyduğu ‘flat earth’ videolarına bakıp geçen bölümdeki eleman gibi ortalarda gezinecekti.
LikeLike
o zaman biraz ortalık karışsın
hayatı full ciddiyetle yaşayan üstteki arkadaşlar, siktirin gidin açık bilim dinleyin, nat geo izleyin. iyi forumlar
Not: Bölümdeki konuşulanlara zerre katılmamakla birlikte inanılmaz eğlendim, devam…
LikeLike
Vicik vicik cehalet fiskiran, can sikici derecede basit fikirlerle desteklenmis, hayal kirikligina boguldugum bir bölümdü. Ciddi ciddi sevdigim ve insanlara dinlemelerini taviye ettigim bir podcast serisinin dip noktasaydi.
duz dünyaci oguzhanli bölüm bile daha güzel kalir bunun yaninda.
harari’nin coluk cocuk anlasin diye cok basit bir dille yazdigi kitabi bile bitirememis bir konukla yapilmis bolumden zaten ne bekliyorsam? bu arkadasa tufek, mikrop ve celik’i okumasini onerirdim ama entellektuel seviyesi icin cok yüksek olabilir.
kendi kendinize eglendiginiz, argümanlarin külliyen sacmalik oldugu ve eglenceli olmaktan da cok uzak bir bölümdü. karsi tarafa özgür demirtas gibi birini koyup da bilim fanatizmi elestirisi yapmak ne Kadar mantikliysa oturup bu bölümü 40 dakika dinlemek de o Kadar mantikli bir davranis.
LikeLike