Bölüm 145: Kendisini Her Olayın Merkezine Koyanlar


Haftalık bölümlere ilave içeriklere ulaşabilmek ve bizi desteklemek isteyenler için: Patreon

Dünya Nereye Gidiyor’u telefondan dinlemek ve abone olmak için:
Apple iOSAndroidSpotify

OYLAMA

Geri zekalı korona yüzünden yapılamayanlar, insanlara ders veren virüs ve öcünü alan doğa, iyi düşün iyi olsun, teleolojinin merkezine kendi hayatını koymak, kendi tecrübeleriyle büyük olayları açıklayanlar ve çok daha fazlası bu bölümümüzde.

9 thoughts on “Bölüm 145: Kendisini Her Olayın Merkezine Koyanlar”

  1. Kendini merkeze koyma konusunu komplo tarafından konuşsaydınız daha olabilirdi. Virüsün Türkiyeyi veya müslümanları durdurmak için yapıldığını iddia edecek kadar kendini önemli sananlar gerçekten incelemeye değer. Hatta daha da ileri gidip merkeze kendisi dışında bir şeylere koyanlar (bu durumda Çin) bile oluyor. Hakan’ın teleojik yaklaşımda bahsetmesi çok yerinde ve benim açımdan şaşırtıcıydı.

    Like

  2. Hepimiz kısa süreli de olsa planlı yaşayan insanlarız. Biri tatile gidecek biri işe başvuracak bilmem ne… Sürekli planlarımızın da bozulduğu bir gerçek. Hadi diyelim bütün planların altüst oldu tamam da, bütün dünyayı etkileyen virüsü nasıl kendi üzerine oynanan büyük bir oyun olarak gördün ya, bu özgüvene sahip olmak da meziyet gerçekten takdir edilmeli.

    Bu arada ablam teyzelerle olan gruptan kendini uzay boşluğuna bıraktı. Grupta uzun süreli bir sessizlik var şaşkınım. Benim çıkma gibi bir şansım yok artık…

    Like

  3. Bir önceki haftanın konusu ama geç dinlediğim şimdi yazıyorum. Bir ara çok kalabalık bir aile grubu içerisine alındım, 40 küsür kuzenim ve birtakım genç amcalarımın bulunduğu. Ailenin her ferdi her siyasi yönelimin en aşırısını benimsemiş halde. Aşırı dindar, aşırı tarikatçı, aşırı muhalif, aşırı gerilla, aşırı şiddet yanlısı… Uzman çavuş olan kuzenim operasyon görüntüleri atınca ortaya çıkan politik gerilim sebebiyle grup kendini imha etti. Gruba o güne kadar hiçbir mesaj atmayan iki kişi ben ve telefonu genelde 101 çanak okey için kullanan amcam bildirim bile vermemek için gruptan çıkmadık. Şu an ikimiz varız.

    Like

  4. Bahsini ettiğiniz “2019’da şu şu rahatsızlıklarım vardı kaynımda da rastladım iş arkadaşlarımda da ve kesin koronayı atlattık” muhabbeti özellikle ekşi sözlük’te gırla. İlginç olan şeyse yüzlerce yazar buna kendinden yola çıkarak destek verdiğinde her biri bunu bilimsel bir kanıtmış gibi varsayıyor ve düşüncesinin doğruluğundan şüphesi kalmıyor. Dinlerken aklıma direkt bu insanlar geldi ve ekşi sözlüğün ülkedeki görüşlerin karma temsili konusunda büyük bir yeri olduğu aşikar.

    Bir de konuşmalarınızda kullandığınız mute etmek, notification kelimelerini bastıra bastıra kullanmanız gereksiz geldi, bildirim ve sessize almak demek varken neden bunu yapar insanlar demekten kendimi alamadım. Sadece ikinizde rastladığım bir şey değil tabii ama belirtmek istedim, bu plaza dili kullanımıyla ilgili bir bölümünüz var mıydı bilmiyorum, yoksa bile bir bölümünüzde görüşlerinizi dinlemeyi isterdim.

    Like

  5. türk hava yollarında kabin memuru olarak işe başlayacaktım, dün dediler ki süresiz iptal ediyoruz; güle güle.

    ‘tam işe girmek üzereydim bu korona olayı çıktı’ kendimi merkeze koymuyorum ama -birileri bir sene sonra hayatımın neden hala bok gibi olduğunu sorduğunda? bunu söylemekten başka bir çare de göremiyorum.

    iki türlü insan var: alex gibi pembe götlü doğanlar bi de benim gibi ekside başlayıp normal insan standartlarını yakalamaya çalışanlar. bırakın da ikinci kısımdakiler olarak suçu başkasına atıp vicdanımızı rahatlatalım 🙂

    Like

  6. Corona şüphesiyle bir süre hastanede kaldım. Ben hastanedeyken arayanlardan biri daha benim nasıl olduğumu anlatmama fırsat vermeden ne kadar çok planını iptal ettiğini, zaten iki yıl önce de bir ilaç yüzünden çok kötü olup aynı benim gibi hastaneye gittiğini, çocuklarının da bir kaç gündür biraz yorgun göründüğünü ve daha bir sürü kaygısını nefes almadan anlattı. Hastanede tek başıma tanı beklerken bir de onu sakinleştirmeye çalıştığımı fark edince kapatmak istedim. Bunun üzerine bencil davranmayıp başkalarını da düşünmem gerektiğini duymak adeta yemeğin üzerine bir künefeydi, ve akrabalar bazen gerçekten zor olabiliyordu.

    Like

    1. Kendimi hayatın merkezine koymadığım için çok fazla problem yaşadım yanlış insanlar tarafından suistimal edilmeye açık bir konuma düştüm yıllarca. Vay efendim başkalarının hisleri duyguları fikirleri diye diye saçma bir hayatın içine girdim. Fakat merkezden düşünmeye başladıkça işler daha iyi olmaya başladı artık önce benim üzüntülerim hislerim duygularım diyebiliyorum buda beni iyiye götürüyor konuya baktığımız noktalar farklı olsa da hayatta kendini merkeze koymanın iyi tarafları olduğunu da düşünüyorum. Sözlerimi Büyük büyük dedemin bir lafıyla bitirmek isterim kuru bok götte durmazmış…

      Like

  7. Köyün birinde 3 tane kör adam yaşarmış adamlardan birisi kendini hayatın merkezine diğer ikisi ise kıyısına köşesine koymuş. Köyü yakmışlar. Kıssadan hisse köy yandığında kendini nereye koyarsan koy hepimizi patates gibi ezecekler. En iyisi harekete geçip düzeni değiştirmek.

    Like

  8. Evet kendini her olayın merkezine koyanlar dünayayı kötüye götürüyor ama etrafında bu tip insanlar bulunuyorsa ve onlardan uzaklaşmak gibi bir şansın yoksa burada senin de kendini her olayın merkezine koyanlara ayak uydurman en iyi seçenek bence.

    Like

Leave a comment