Bölüm 166: Chokerlık (Baskı Altında Ezilmek)

Haftalık bölümlere ilave içeriklere ulaşabilmek ve bizi desteklemek isteyenler için: Patreon

Dünya Nereye Gidiyor’u telefondan dinlemek ve abone olmak için:
Apple iOSAndroidSpotify

OYLAMA

Baskı altında ezilmek, balkon çiçeği vs asfalt otu, kumar ve kaybetme keyfi, eylemlerini düşünmek ya da içgüdüye bırakmak, choker’lara haksızlık mı ediliyor, işin sonuna geldiğinde istek ve rehavetin aynı anda tavan yapması ve çok daha fazlası bu bölümümüzde.

7 thoughts on “Bölüm 166: Chokerlık (Baskı Altında Ezilmek)”

  1. Evet Aleks doğru tahmin ettin Ömer Faruk Görçin’i konuk olarak hiç sevmem ama bu yorumu daha önemli bir şey söylemek için yazıyorum.Defalarca dinlediğim bölümlerinizi bir tur daha dinlerken sıra sevdiğim bölümlerinizden biri olan 17.bölüme geldi ve bir şey farkettim Hakan Aleksin adını söylüyor Aleks “bunlar babadan oğula nesil” dedikten sonra, Hakan “Hayır Doğuş,yapma Doğuş“ diyor kimse de “Doğuş kim aq” demiyor edit yaparken gözden kaçmış sanırım daha önce farketmememe çok şaşırdım.

    Like

  2. Selam Aleks ve Hakan, konu ve program çok güzeldi.
    Bendeki duruma gelirsek baskı ve stres altında özellikle takım-grup işi ise ve zorlu, kritik bir işi halletmek gerekiyorsa “esas şimdi yapman lazım, stresten geber ama belli etme takımındakilere” vs gibilerden şeyler geçiyor zihnimden ve adeta kurtarıcı ilan ediyorum kendimi(zihnimde tabi). Karnıma ağrılar girerken, soluğum kesiliyorken bile takımdakilere belli etmeden projenin ana işini hallettiğim ve güzel geçen bir jurimiz olmuştu. Bugünden bakınca elbette ben iyi hatırlamıyorum o günü. Ama bu duygumun temelinde kontrol manyaklığı ve insanlara güvensizlik yatıyor muhtemelen. Peki ya ben de durum böyleyken balkon çiçeğine mi asfalt otuna mı daha yakınım Hakancığım?

    Like

  3. Hakanın benzetmelerine bayıldığımı söylemekle başlamalıyım. Ben de eğer benim yerime asfalt semizotluğu yapacak birisi varsa direkt balkon çiçeği oluyorum. Ama yoksa yalancı asfalt semizotu olmak zorunda kalıyorum.
    Ama hakana şu konuda da katılıyorum başkasının ne düşündüğünü düşünürken kendimi kaybediyorum, diyorum ne demem lazım şu an? Bence bizim ülke kocaman bir balkon çiçeği ama asfalt semizotu gibi davranmayı seviyoruz. Aleksin chokerlara acıması ve onları alttan alması gözlerimi doldurdu, ah aleks herkes senin kadar düşünceli olsa keşke…

    Like

  4. Merhaba Aleks ve Hakan, açılış için teşekkürler Aleks çok iyiydi. Yakın zamanda öğrendim ki çok yakın olduğum bir kişi chokermış. Üniversite sınavında bu talihsizliği yaşamış. Hocaları, ailesi herkes ondan ümitliydi. Ben sınavda daha başarılı olunca onun yanında bu konuyu açmadım ama o alakasız bir tartışmada bana “Sen okuyamazdın da…, sen okudun kendini bir bok sandın….” falan diyerek beni aşağılamaya çalıştı, okul başlamamıştı bile. O yüzden Aleksçim her chokera acıma.
    Bu arada bir yorumcu seni ifşa etmiş, onu kınıyorum. Ben de bölümleri birçok kez dinledim ve ikinizin de adını biliyorum ama söylemiyorum çünkü gerçek DNG’ci olmak bunu gerektirir.

    Like

  5. Üç yıldır düzenli olarak sizi dinliyorum. Arkadaşlarımın bu podcast hakkında yaptığı kötü yorumlara bir asfalt semizotu edasıyla göğüs gerdim ve sizi sevmeye hep devam ettim. Her okula yürüyüşümde kulaklarımda sizin samimi sohbetiniz olduğu için teşekkür ederim. 🙂

    Like

  6. Bazı tipler var chokerların bu hallerinden oldukça keyif alıyorlar. Stajdaki bi hoca soru sorduğunda bocalayan, heyecanlanan tipleri gördükçe bişeyler soruyor ve bundan keyif alarak bana bakıp göz kırpıyor.
    Stajyer arkadaşlardan birisi Bilal’e neden sormuyorsunuz diyince, hoca “o heyecan yapmadığı için zevkli olmuyor” dedi.

    Like

  7. Merhabalar. Ben sizi birkaç ay önce dinlemeye başladım. Öğrenciyim ve aynı anda çalşıyorum. Daha çok fiziksel odaklı bir iş olduğu için kulağımda kulaklık sohbetinizi ilk kez öyle dinlemeye baştan başladım ve şu an 70. Bölümdeyim, yani 2018 halinizle tanışığım daha. Aleks yakın zamanda yazın festivalden döndü ve haliyle festivallere güzel bi ateş püskürdü. Kendim de farklı farklı konular etrafında sohbet etmeyi, olayı değerlendirmeyi bilgi alışverişinde bulunmayı seven bir insanım. Kalmadı etrafımda böyle insanlar pek. Kimi konularda fikirlerinize çok ters düşüyorum kimi konularda “evet çok doğru” gibi şeyler düşünüyorum ve kendimi sanki sohbetinize dahilmiş gibi hisediyorum. Sizi direk tanımasam da konuşmasam da sanki aynı masada oturmuş sohbet ediyormuşuz gibi hisediliyor ve güzel oluyor. İlerleyen podcastlerde de başarılar dilerim. Bi 2020 durumuna bakar bide yorum atarım diye geldim. Yorum okunursa diye gelen cevapları dinler 2018e dönerim. Artık yakaladığımda bakalım durumlar ne olacak.

    Buarada ses eskilere göre biraz kötü gibi geldi, belki bildiğniz bir olaydır. Farketmişken söyleyeyim dedim.

    Like

Leave a Reply

Fill in your details below or click an icon to log in:

WordPress.com Logo

You are commenting using your WordPress.com account. Log Out /  Change )

Twitter picture

You are commenting using your Twitter account. Log Out /  Change )

Facebook photo

You are commenting using your Facebook account. Log Out /  Change )

Connecting to %s

%d bloggers like this: