Haftalık bölümleri canlı ve görüntülü izlemek, ilave içeriklere ulaşabilmek ve bizi desteklemek isteyenler için: Patreon
Dünya Nereye Gidiyor’u telefondan dinlemek ve abone olmak için:
Apple iOS, Android, Spotify
OYLAMA
Noel Baba v Nasreddin Hoca, Cadılar Bayramı’nın Türkiye versiyonu, kültürel etkileşim ve adaptasyon, en uyduruk yabancı gelenek, Türkiye’deki Irish Pub’lar, hangi bayram kutlama ruhuna en uygun, eğlenceli ritüellerimiz ve çok daha fazlası bu bölümümüzde.
Yabancı Gün ve Bayramların Kutlanması dünyayı iyiye götürüyor. Çünkü kabul edelim ki, yerli bayramlar pek eğlenceli değil. Noel, havanın en karanlık olmaya başladığı zamanlarda her yeri ışıl ışıl yapması ve yılın iklim olarak en kötü olan zamanın “yılın en güzel” zamanı olduğu imajını yaratabilmesi açısından harika bir gelenek. Bu dönemde pek çok kültür benzer gelenekler üretmiş. Miladi takvimin hayatımıza girmesiyle bu bayramı dini bağlamından koparıp yılbaşı kutlaması haline getiren 19. yüzyıldaki atalarımıza da teşekkürler demeden geçemeyeceğim, akıllıca bir hamle olmuş. Bir de miladi takvime göre yaşadığımız için, miladi takvimin özel günleri sanki daha bir manalı geliyor hicri takvimin özel günlerine göre. Yani biri çıkıp Ramazan geldi demese doğada bir karşılığı yok ama Aralık ayı hissettiriyor kendisini.
Japonya’da da noeli buradaki yılbaşı gibi kutluyorlar. Yılbaşını aileyle geçirmek kültürel bir zorunluluk olduğu için, bir hafta öncesi noelde sevgiliyle buluşmak, arkadaşlarla eğlenmek gelenek olmuş orada. 14 Şubat’ta kadınların erkeklere çikolata alması gibi bir gelenekleri olduğu için, noeli sevgililer günü gibi kutluyorlar biraz da. Melezleşme işte dediğiniz gibi. Sevgililer günü demişken o da aslında dini bir arkaplanı olan bir gün, St. Valentine. Ama o kadar içselleşmiş ki, yabancı bayram deyince aklımıza gelmedi. Yılbaşı da böyleydi de, son yıllarda noel diye üzerine gide gide karıştırdılar yılbaşını.
Nasreddin hoca olayınızı sevmedim doğrusu. Çocukluğumdan beri izlediğim film, dizi ve çizgifilmlerde herkes noel ve yılbaşı kutluyor ve noel babayı bekliyor. Nasreddin hoca ise “bak bu bizim kültürümüzdür” diye dayatılıp duran bir şey gibi, hani kola içmeyin yerli içkimiz ayranı için gibi bir tat veriyor bana. Noel baba benim kültürüm de, Nasreddin hoca bana dayatılan bir şey gibi geliyor. Sünger bob bile Nasreddin hocaya kıyasla daha fazla benim kültürüm sayılır. Bilmem bu hissi aktarabildim mi?
Ya bir de biliyor musunuz, şimdilerde bir de şu çıktı, diyelim beyaz Amerikalı biri Meksikalıların falan bayramını kutlamak isteyince kültür yağmacılığı diyorlar. Başkasının bayramını kendi kutlaman haline getirmek ırkçılıkmış. Bıraksak herkes istediği gibi kutlama yapsa, birbirimizden güzel, eğlenceli gelenekleri alsak, paylaşsak, dönüştürsek, melezlesek ne olacaksa yani.
Bu arada iki ek şey daha.
– Hindi bildiğim kadarıyla noelden ziyade şükran günü olayı. Onu da yılbaşına yollamış bizimkiler. Japonya’da da millet KFC yiyor noelde, ne alakaysa dükkanın önü sıra mıra oluyor. Amerikanlar noelde KFC yer diye bir şey uydurmuşlar, Japonlar da inanıp içselleştirmiş.
– Bir de Türkiye’deki Ermeni cemaati noeli 6 Ocak’ı 7 Ocak’a bağlayan gece kutladığı ve noele dair gelenekleri daha çok aile, mezarlık ve kilise ziyareti olduğu için, Türkiye’deki Hrıstiyanların önemli bir kısmı da çam ağacı, noel baba vs gibi şeyleri noelden çok yılbaşı ile özdeşleştiriyor.
Çok konuştum, mutlu noeller, ho ho ho.
LikeLike
Hakanın melezleşme teorisine katılıyorum. Bu melezleşmenin en önemli örneği de 2015 yıllarındaki 14 şubat ve grinin elli tonuna akın eden çiftler. Saygıdeğer din adamı Aziz Valentine sayesinde ülkemizin bdsm farkındalığı bir üst çıtaya çıkarıldı. Erotik shoplar bayram etti. İnsanlar evlerine ekmek götürdü. Sırf bu yüzden yabancı günlerin kutlanması dünyayı iyiye götürüyor demeliyiz. Bu emekçi insanların evlerine bir ekmek de benden demek istiyorsan sevgili Hakan, Lina yaz on dört sıfır ikiye gönder. Bu yüce gönüllülüğünü karşılıksız bırakmamak adına yanı başında olacağım.
LikeLike
sizi ne çok özlemişim… ama sizi bu bölümde başta ve sonda çok iyi bulsam da ortalarda biraz kopuk hissettim böyle bir olmamıştı ama bitiriş gayet iyiydi. onun dışında bölümle alakalı şunu düşünüyorum Türkiye’de iki grup var birincisi her şeye parti veren grup ikincisi ise bu tarz bayram-kutlama-özel günleri normalleştirmek zorunda kalan grup. maddi sebepler çok çalışmak dertten başını kaldıramamak gibi. particilerde de hiçbir şeyi sallamama gibi bir uç nokta var ve bu iki uç noktayı ortalayan bir grup insan da yok maalesef düşük-yüksek sınıf arasında orta sınıf olmaması misali… bunu düşündüm açıkçası dinlerken. memleketin her karışının mutlu, barışçı ve huzurlu olması dileğiyle sağlıcakla kalın bir de biraz daha eğlenceli olursa bölümler çok makbule geçer.
dipnot: Hakan’ın sesi gün geçtikçe karizmatikleşiyor mu nedir 🙂
LikeLike
Dinli, dinsiz ayrımı olmadan bayram kutlamak dünyayı iyiye götürüyor. İsteyen dana kessin, isteyen hindi. Zaten ortaoğudayız her gün ayrı kötü, canım çok skılıyor. Bari insanlar arada eğlensin diyenlerdenim. Bu arada doları kaçtan aldınız.
LikeLike
Dip not:Aleksin değindiği gibi Irish pub’ların rezalet olması beni üzüyor. Yine durup durup ortadoğuda üzüldük
LikeLike
gerçekten yıllar içinde konuşulabilecek hemen hemen bütün konuları konuştunuz. size bir konu öneriyorum: hediyeleşme. konuşursanız çook sevinirim
LikeLike
Daha yeni Almanya Noel ortamını görüp gelmiş biri olarak dünyayı kesinlikle iyiye götürüyor diyebilirim.
Keşke bizde de ışıl ışıl balkonlar, pencereler, Christmas marketler olsa…
Her yerde aşı kontrolü, giriş çıkış yapılan yerlerin takibi.
İstenince oluyormuş demek dedirtiyor insana.
Tabi onların evleri, apartmanları, sokakları da ayrı güzel.O ayrı konu.
Bir de alakasız gibi olacak ama sokakta başıboş hayvanlar olmaması apayrı güzel. (Bu da bir haftanın konusu olmalı)
Sadece ışıltılara bakarak gerilmeden sakince yürüyebilmek ne güzelmiş.
Ayrıca yokuşlar da fenaymış İstanbul’da.
Böyle bakınca da ne çok fark çıktı be.
Sadece ortamlardaki ışıltılı Ledleri övüp gidecektim baya dağıttım.
Her neyse ışıltılı hoşgörülü bayramlar dünyayı iyiye götürüyor.
LikeLike
bence bizim milletin genel olarak kafası karışık. İslamcılar Noel kutlatmayız deyip yılbaşı kutlamalarına karşı çıkıyorlar, yılbaşı kutlayanlar Thanksgiving geleneği olan hindiyle yılbaşı kutluyorlar ve arada bir yerde kalmış olan arkadaşlarımın çoğu başka yapacak bir şey kalmamış gibi Galataport’taki Christmas marketten story paylaşıyorlar. Her bayramı kutlamak bana herkesle iyi geçinip bunu da para çevirmeye çalışan Tim Cook tweetlerini hatırlatıyor.
LikeLike