Haftalık bölümleri canlı ve görüntülü izlemek, ilave içeriklere ulaşabilmek ve bizi desteklemek isteyenler için: Patreon
Dünya Nereye Gidiyor’u telefondan dinlemek ve abone olmak için:
Apple iOS, Android, Spotify
OYLAMA
Sık sık ev değiştirmek, güzel ev diye bir şey olmaması, taşımacılık hizmeti, her öğlen lahmacun yemek, evin yuva olduğu an, yaşama pratiği, son bir badana, depozitoyu geri almak ve çok daha fazlası bu bölümümüzde.
Sevgili Aleks ve Hakan, sizi yaklaşık 2 haftadır (bokunu çıkartmışcasına) dinliyorum. Üniversite öğrencisiyim, yalnız yaşıyorum ve malum sebepten tüm gün evdeyim. Bütün gün işlerimi hallederken bir yandan da sizi dinliyorum. Gün içinde sesini en çok duyduğum iki insan haline geldiniz. Taşınma konusuna gelince, 4 yıllık üniversite hayatımın 3. evinden bu mesajı yazıyorum. Ev arama, taşımacılık, bölgedeki ev kiraları, elektrik su aboneliği açtırma vb konulara oldukça hakimim. Hatta, Ankara-Ayrancı tarafındaki evlerin büyük bir çoğunluğunun tuvalet fotoğrafı malesef hafızamda mevcut. Bu süreçte ister istemez, mezun olduktan sonra iş bulamazsam emlakçılık yapabilcek kadar donanım sahibi oldum. Son ev değiştirmem eski ev arkadaşımın TOKSİK ilişkisinin çevreye yaydığı toksisiteden kendimi kurtarma çabamdı diyebilirim. Sevgilisi o kadar kıskançtı ki kızın hayatında benden başka 1 tane bile arkadaşı kalmamıştı. Benim bir sürü arkadaşım olmasına rağmen kimseyi evime davet edemiyordum çünkü geldikleri anda ev arkadaşımın sevgilisi eve damlayıp herkese bir afra tafra, kabadayılık yapıyordu. Ben de son senem demedim bastım gittim. Diyeceğim o ki taşınmak iyi ki var ve dünyayı kesinlikle iyiye götürüyor. Aksi halde ben şuan overdose toksisiteden can vermiş olurdum. Toksik kelimesinin zırt pırt kullanımına karşı olan arkadaş kusura bakmasın, toksik ilişkiler vardır.
LikeLike
Taşınmanın dünyayı nereye götürdüğü nereye taşındığına da bağlı bence. Neden çocukluğumun geçtiği, onca güzel anılarımın olduğu evi bırakıp gitmek isteyim ki ? Konu buraya gelince kötü bir olay ama mesela yurt dışına taşınıyor olsam taşınmak dünyayı net bir şekilde iyiye götürüyor diyebilirim. Taşınma aşaması gerçekten kötü ama nakliye firmaları olsun eşyaların zarar görmesi olsun cidden Aleks’in dediği gibi, mükemmel bir yolu yok.
LikeLike
bruh https://i.hizliresim.com/kr31p60.png
LikeLike
başardım sanırım
LikeLike
ben üniversiteye gidene kadar ailemle 10 defadan fazla taşındık. taşınma konusunda tecrübeliydik. ama bu seferki taşınma bambaşkaydı. ev ararken bir pansiyonda kalıyorduk, vaktimiz kısıtlıydı ve şehri hiç bilmiyorduk. O 3 günde yaşadığım stresi başka bir şeyde yaşamadım.
son sözüm de emlakçılara: ileride iktidara gelirsem sizi sibiryaya süreceğim. orada birbirinize kısmi manzaralı ev satarsınız.
LikeLike
Önceki yorumumda taşınmam gerektiğini size söyledim. Biraz kafam rahatlasın diye bölümü açtım ve ilk tepkim hay bahtımı sikeyim oldu. Dinlerken tekrar anksiyetem azdı sizin yüzünüzden. Taşınmanın asıl derdinden bahsetmemişsiniz. Buz dağının altta kalan kısmı: eşya kolilemek. Vedalaşman gereken kıyafetler, incik boncuklar, kırılmaması için tek tek gazete kağıdına sarılan mutfak eşyaları, vazolar ve finalde mutlaka kırılıp takımı bozulan bardaklar… Benim gibi minimalizmden çook uzak bir insansanız hayat çok zor. Bu süreci yaşayan biri olarak ayıkla ayıkla bitmiyor 4 büyük çöp poşeti kıyafet çıkardım köy çocuklarına göndermek için. Badana konusunda ben de badanalayıp giriyorum çünkü her evin kendine ait bir kokusu oluyor nedense. Mesela yanıma ev arkadaşı aldığımda hissetmediğim ev kokusunu hissetmeye başladım (kötü anlamda) böyle eve ağır bir koku sinmiş gibi hissettim ve badana yapmadan o koku gitmiyor. Şu anda da bu yorumu bir yandan kolilediğim ürünlerin arasında oturmuş bir şekilde yazıyorum. Umarım kimse taşınmak zorunda kalmaz.
Not: 2 sene önce 5000 lira verdiğim L koltuk takımıma spotçu 800 lira teklif etti :’))))))))))))
LikeLike
Aleks ve Hakan merhaba ! Sonunda size yetiştim , tüm bölümleri bitirmem 1 yılımı aldı ki önceki bölümlerde bir arkadaş sanırım 6 haftada bitirdiğini söylemişti bu bir rekor olmalı.Bir de her bölümünüzü 4-5 kere dinlediğini söyleyen biri vardı,bu kadar bol zaman kalan hangi işte çalışıyorlarsa CV göndermek isterim kendilerine.
Her neyse ilk yorumumu tecrübelisi olduğum bir alanda yazmanın mutluluğu içindeyim. 1 aylık olduğumdan beri taşınma sektörünün içindeyim. 28 yılda en az 15 kez taşındım , hadi sayayım dedim bir yerden sonra sıkıldım. Taşınmaktan daha kötü bir şey varsa taşınan birisinin seni yardıma çağırmasıdır. Özellikle üniversite yıllarında sıkça yaşanır bu durum. O eski içinde beton ağırlık olan çamaşır makineleri filan kabus gibi. Bir de 2-3 kere taşındıktan sonra artık istemsiz kendini taşınırken buluyorsun. Ne olduğunu anlamadan nakliyat firması ararken buluyorsun kendini , diyeceğim o ki taşınmak kumar gibidir bir kere başladın mı bırakamazsın.
LikeLike