Bölüm 244: Ortaya Karışık

Haftalık bölümleri canlı ve görüntülü izlemek, ilave içeriklere ulaşabilmek ve bizi desteklemek isteyenler için: Patreon

Dünya Nereye Gidiyor’u telefondan dinlemek ve abone olmak için:
Apple iOSAndroidSpotify

İnan Kıraç’ın kızına açtığı miras davasının muhtemel sebepleri ve sürekli dolandırılması, kampanyalı ürün kovalamak, ilginç küçük pintilik örnekleri, Bill Gates kazıklanmadan alışveriş yapabilir mi, fakir ruhlu olmak ve çok daha fazlası bu bölümümüzde.

5 thoughts on “Bölüm 244: Ortaya Karışık”

  1. Cimriliğime bulduğum kılıfı anlamazsınız diye ummuştum çünkü iyi bir kamuflaj bence. Ama küçük pintiliğim çıkarımlarınızdan çok uzak. Elimde zaten 1 tane olan şeyi paylaşırım mesele elimde tıpatıp 2 ya da daha fazla şeyin olması. Bu durumda son kalanı asla vermem. Ayrıca kahve falı baktım ama eğer atarsan ayak falına da bakarım. Söylediğim her şeye inanabilirsin. Ben, Aleks gibi sıfat tamlaması deyip seni kandırmam. Ben sana söz öbeği derim, doğruyu söylerim. Aşk kadınıyım, muhafazakar değilim. Yeri geldiğine sahiplenici, yeri geldiğinde de erotik olabilirim. Linayla karıştırman ilişkimizi çok sarstı ama merak etme affettim. Son olarak 1. geleneksel düğünümüz için uzay grisi parlak bir takım elbise aldım sana.

    Like

  2. Sevgili alex ve hakan, bu yorumu depremden sonra yazıyorum ve sizleri arkadaş grubumun bir üyesi olarak gördüğüm için fikrinizi almak istiyorum. Öncelikle başımız sağolsun, herkese sabır diliyorum. Ben iş için istanbula gelene kadar bir iç anadolu şehrimizde yaşamış bir kardeşinizim. Bunca sene yeni evler dayanıklıdır, devletin bir planı vardır diyerek geçirdim ama deprem ile birlikte bütün inancımı kaybettim. İçinde bulunduğumuz bu günlerde her yerde istanbul depremi konuşulurken ben de uzaktan çalışma imkanıma güvenerek eşimi de alıp memleketime dönmeyi düşünüyorum. İş imkanımız bulunuyor ama fevri davranmak da istemiyorum. Sizlerin görüşlerimi merak ediyorum. Sağlıklı günler diliyorum.

    Like

  3. Ah be Aleks ah be Hakan, deprem sadece okulumu ve evimi yıktı sanıyordum. Bugün kendimden çok sevdiğim kız arkadaşımla da ayrıldık. Severek ayrıldık. Sizce böyle bir şey mümkün mü abi, nasıl oluyor ya? O benden daha fazla ağladı bu arada. Çok kötüyüm be abiler. Tüm zor zamanlarımı sizi dinleyerek atlatıyordum ama bu sefer o da yardımcı olmaz gibi. Napayım şimdi ?

    Like

  4. Bu yoruma bir farklılık yapıp Aleks seni seviyorum diyerek girmek istiyorum, yorumlarıma attığım erotik imzayı paraflarından ayırman beni duygulandırdı. My dearıma dönmek gerekirse iddialı cümlelerde aklına gelmem ellerinin gelecekte yapacağı gibi gururumu okşadı. Eğer gerçek bir kahve falı baktırmak istiyorsan yeni öğrendiğim tekniğe göre kahve telvesine parmağını daldırıyorsun ve parmağını emerek sana geleceğini söylüyorum. Tüm ayak fallarından daha yalan olacağına emin olabilirsin, tıpkı amacımın geleceğine bakmak olduğunu söylediğim gibi. Son olarak takım elbiseni istediğin kişi giydirebilir, ben çıkartma kısmıyla ilgileniyorum. Kelepçe almıyorum, Teresa’nın aldığı takımda bileklerime uygun uzay grisi bir kravat olduğuna inanmak istiyorum ve seni bu erotik yorumumla baş başa bırakıyorum.

    Like

  5. Sevgili Aleks ve Hakan,

    Bayağı ara verdiniz, özledik sizleri. Bence artık yeni bölümler çekme vakti geldi.

    Sizden bir konuyu ele almanızı rica edeceğim: “Pick me”

    Muhtemelen Aleks sen biliyorsundur da, Hakan için azıcık anlatayım.
    ***
    Örneğin bir kız diğer bir kızı “Neden trip atıyorsun. Hiç doğru bulmuyorum” diyerek eleştiriyor.

    Diğer insanlar da “Bu kız, diğer kızları eleştirmekten ziyade, ‘ben öyle değilim’ diyerek ‘pick me/beni seç’ diyor” şeklinde kendini övüyor” diyorlar.

    Ya da bazıları, kadınlara kötü davranan erkekleri eleştirip “ben hayatta bunu yapmam” diyerek pick me diyor.
    ***
    Sizce pick me akımı dünyayı iyiye mi götürüyor kötüye mi?

    Benim görüşüm, kötü bir özelliği eleştirmek iyidir (sizin bodyshaming’i savunduğunuz gibi). Ama sizin görüşünüzü de merak ediyorum

    Like

Leave a comment