Bölüm 42: Çay/Kahve Fetişizmi

Dünya Nereye Gidiyor’u telefondan dinlemek ve abone olmak için:

Apple iOSAndroid

OYLAMA

Cortado, ristretto, lungo, doppio, v60, chemex, aeropress… Sizi bilmem ama ben sayarken yoruldum. Bazen koltuğumda arkama yaslanıp inadına Nescafe içerken dakikalarca neden içtiğimin gerçek kahve olmadığını, tadının neden kötü olduğunu söyleyen herkesi sıradan tokatlayasım geliyor. Kahve için, tadının daha iyi olması için daha iyi ürün, yöntem, alet kovalayın, ama bunları yaparken bu kadar antipatik olmak zorunda mıydınız? “Kahve içmeden uyanamayanlar”, keşke ebedi uykuya yatsanız da biz de rahatlasak.

Henüz gurmelik akımı çaya yeterince uğramasa da insanlar her zaman etrafındakileri sinir etmek için bir yol buluyor. Bir sıcak içeceği romantize etmek için insanın ne yaşamış olması gerekir gerçekten bilmiyorum. “Çay içen biri kötülük yapamaz.” benzeri cümleler duyduğumda resmen irkiliyorum. İnsanlara dair yargılarını ve hayat tercihlerini içtikleri içeceğe göre yapan birinin fiili ehliyeti elinden alınmalıdır desem bana katılırsınız herhalde.

Hepimizin hayatını etkileyen bir konuyu tüm yönleriyle ele aldık. Çay veya kahve eşliğinde dinleyiniz.

 

4 thoughts on “Bölüm 42: Çay/Kahve Fetişizmi”

  1. iyi bölümdü, nefesinize kurban
    çayın solculuk ruhundaki rolüne de değinseniz iyi olabilirdi
    bir de ben oyumu Çelik’ten yana kullanıyorum.

    Like

Leave a comment