Dünya Nereye Gidiyor’u telefondan dinlemek ve abone olmak için:
Apple iOS, Android, Spotify
OYLAMA
Bu bölümde hepimizin hayatında çok büyük bir yeri ve önemi olan; münasebetsiz ama komik şakalarıyla, müşteri talebine karşın kendi bildiklerini okumalarıyla, çoğu zaman alternatiflerinden ucuz fiyat sunmalarına rağmen kazık mı yiyorum güvensizliğini sürekli vermeleriyle, bazen de insanın içini ısıtan teklifsiz tavırlarıyla yavaş yavaş yok olan bir grubu, esnafları konuşuyoruz. İyi dinlemeler.
Konuyla ilgisi yok ama Mudurnudaki “Burj Al Babas” evleri hakkında konuşabilirmisinz. Millet para israfı , çevre katliamı falan diyorlarda bence o bölgenin UNESCO tarafından dünya miras listesine girmesi lazım.
LikeLike
Hakanııım yiğidim hoşgeldin tekrardan..
Bu kadar açık fikirli ve ufku geniş bir insanın toplum tabuları ve düşünce algoritmasının dışına çıkıyor diye dışlanması hiç de şaşırtıcı değil aslında.Bu böyledir şu ise şöyledirciler at gözlükleri ile göremedikleri şeyleri inkara devam ediyor hala , ne acı.
Arkandayım Hakan reyiz..
LikeLike
Gençler merhaba ;
Bütün podcast bölümlerinizi ikişer kere dinlemiş olup şuan üçüncüye dönüyor olmam ne olacak ??
Şuan adeta bir game of thrones sunuz benim için.Sakın yayın yapmadığınız hafta olmasın bak vicdansızlığın lüzumu yok ona göre.
Take care
LikeLike
Kendini gerçekleyen kehanet diye bir şey vardır. Örnek vermek gerekirse siz bir kişinin insanlara soğuk tavır sergilediği düşüncesine sahipseniz muhtemelen sabahları ona selam vermezsiniz ve karşılığında da selam almazsınız. Bu yüzden aranızda herhangi bir ilişki başlaması ihtimali de pek oluşmaz ve siz de “Bak haklıydım; soğuk birisi işte. Bana selam bile vermedi!” düşüncesiyle yaşamaya devam edebilir veya normalde soğuk olmayan o insanın size karşı soğuk davranmasını (istemeden de olsa) sağlayarak yine bu düşüncenize dayanak bulabilirsiniz. Acaba Dişil’in yaşadığı olayların (en azından bir kısmının, kol yerine etek kesen terziye benim de bir lafım yok) kendini gerçekleyen kehanetlerle ne kadar ilgisi vardır?
LikeLike
Her seyden once kitleler onunde askini doya doya yasayan Tasma’yi cesaretinden oturu kutlarim.
Evli adama asik olan arkadasimizin konusunda: evliyken kendiyle ask yasayan(yasadigini dusunen) birisine nasil guvenebilirsin sorunsalini tartisir misiniz lutfen? Insanlar duygularina hakim olamayabilir; mantik butada islemez buna katiliyor ve bu yuzden arkadasa o adamdan vazgecmesini soylemiyorum. Fakat yine de bu cok sacma bir hareket degil midir?
LikeLike
Aleks, konuk olarak sevdiği kadına tatlı sert olabilen hollywood erkeği getirmeni ve bunu da Türkiye’nin taşrasından bulabilmiş olmanı takdirle karşıladım. İzleyenler yönetmenin kullandığı bu ince kamera açılarını farketmiştir umarım. Esnaflık biraz hikaye kalmış, zaten birkaç yıla bu illetten kurtuluyoruz diye düşünüyorum.
Hakan’ın askerlik anılarını çıkarmamak üzere derinlere gömebilmiş olması dileğiyle.
LikeLike
Hoşgeldin Hakan gözümüz yollarda kaldı (kulağımız mı demeliydim?)
Geçenlerde benden onlarca yaş büyük akrabama sizden bahsettim ve mutlaka dinlemesini söyledim. Ertesi hafta ilk programda grup seks konuşuldu. Babama da izlediğim Dr. House dizisini o kadar övdüm ki bir bölüm izlemeye ikna ettim. O da yatak sahnesi ile başladı ve tüm bölüm onun üzerine kurgulanmıştı….
Esnaflıkla ilgili de sonrasında capslere konu olan şu görseli bırakıp konuyu esnafçılar adına galibiyet ile kapatıyorum 🙂
LikeLike
Dişilin örneğindeki gibi küçük şehirlerde zincir marketlerde de esnaflık hala sürüyor. Örnegin 2018 eylülde BİM de satılacak olan bir bilgisayar vardı ve taksitle gayet uyguna geliyordu. Çalışanla uzun süredir tanışık olduğumuz için rica ettim satışa çıktığı gün benim için ayırmıştı(stoklarla sınırlı bir ürün). Veya migrosta kasap reyonunda şundan istiyorum dediğim zaman o taze değil şundan verebilirim veya isterseniz şu bugün geldi şeklinde tavsiye alabiliyorum. Bu durum (çalışanla çok haşır-neşir olmak) açıkçası beni rahatsız etmiyor çünkü çalışanla belli bir samimiyeti kurduktan sonra o da senin sadece oraya birşey almak için geldiğini, o adamı sadece kasap olarak sevdiğinin farkında oluyor.
Hakan geldiysen hoş geldin, iki ayda bütün bölümlerinizi dinleyip güncele henüz ulaşmış durumdayım. İlk yorumum. Harikasınız.
LikeLike
Esnaflık kesinlikle dünyayı iyiye götürüyor. Hele ki uzun yıllar aynı semtte oturuyorsan. Berberin hangi saç modelini yapması gerektiğini bilir, manav hangi meyve-sebze tazeyse onu vermeye çalışır ki ertesi gün sana karşı mahçup olmasın, terzi boyunun ölçüsünü neredeyse ezbere bilir… Böyle onlarca örnek sayılabilir. Oysa makineleşmiş ilişki biçimlerine sahip hipermarketlerde, AVM terzilerinde, lüks berberlerde böylesine şeyler mümkün değil. Mahalle esnaflığı bizim hayatımızı kolaylaştırmak üzerine kurulu dünyamızı iyiye götüren bir müessese.
LikeLike
Salı günü saat 3 ten falan itibaren akşama kadar podcastinizi refreshledim.Meğer adamlar bu hafta bölüm yayınlamayacaklarmış oohh be paşalara bak sen.
Kesin hakanın bok yemesi ama neyse.Bye.
LikeLike
Hakan beye askerlik sonrasında hemen sormak isterim. askerde karşılaştığı kısaltmalardan örnek vermek istermi ve askerde fiziksel temas adı altında dayak gereklimidir fikirleri keskinleştimi?
LikeLike
Geçek size de bahsettiğim gibi yeni bölüm aralarında geçmiş bölümleri dinliyorum. sırayla tabi.
Esnaflık bölümünü dinlerken aklıma Kadıköy’deki HALLAK adındaki mekanın saygısız sahibi geldi. Duvarına (adından da anlaşılacağı gibi Arapça kökenli ve berber anlamına gelir) arapça bir şeyler yazmak istediği için ve arapça bildiğinden görüşmeye giden arkadaşıma (tasarım okuyor) yattığı yerden (cidden koltukta yatıyordu) kalkmadan saygısızca isteklerini sıralaması ve o kadar emeğe beş kuruş değer biçmesini görünce neden bu kadar ünlü diye araştırdık. Açıkçası müşterilerine kötü davranan saçma saç kesimleri yapan birinin neyi popüler oldu hiç anlamadım. Sanırım evde ya da çevresinde ezilmemiş olan insanların popüler hale getirdiği yerler buralar. o hissi yaşamaya bağımlı olduklarını düşünüyorum. Siz ne dersiniz?
LikeLike