Dünya Nereye Gidiyor’u telefondan dinlemek ve abone olmak için: Apple iOS, Android
“Havalar da yavaş yavaş ısınmaya başladı”, “Nasıl bu aralar, yoğun musun?”, “Haftasonu neler yaptın?”, “Tatil planın var mı?” ve daha birçoğu. Sevelim ya da sevmeyelim, yapalım ya da yapmayalım, small talk hepimizin hayatının kaçınılmaz gerçeği. Kimimiz kokteyllerin ve plaza asansörlerinin girişken ismi olur, kimimizse aklına söyleyecek bir şey gelmeyince çaresizce “Hmm iyiymiş abi, aynen ya” derken ben şu an burada ne bok yiyorum diye düşünür.
Peki small talk’tan kaçmak mümkün müdür? Yerine derin konulardan konuşmayı mı koymak gerekir, yoksa sessizliği mi? Yeni tanışılan biriyle haddini aşmadan ve garip gözükmeden nasıl daha eğlenceli, ilgi çekici ve gerçek bir sohbet yapılabilir? Flört etmeye small talk’la başlamak ne kadar doğru? Tüm bu soruların ve small talk’la ilgili aklınıza gelebilecek diğer bütün soruların cevabını Dünya Nereye Gidiyor’un 6. bölümünde bulabilirsiniz.
Small talk’un kökenine dair Hakan’ın sunduğu önerme inandırıcı gelmediyse, aşağıdaki videoya da bakabilirsiniz.
Siz small talk yapıyor musunuz? Bu konuda yetenekli misiniz? Peki hoşunuza gidiyor mu? Her türlü düşüncenizi yorum kısmında bekliyoruz.
Of aşırı iş var, 5 dakika dinleyeyim dedim ama ara veriyorum. Eril’i duyduğumuza çook sevindiğimizi söylemeliyim, Eril fan club ❤ Ama asıl beni dağıtan şey Aleks'in bu haftaki girişi oldu, benzettiğim şeyi buraya bırakmam lazım – 04:14'teki o mükemmel an hahahahahahah, bana katılanlardan sesli mesaj bekliyorum, kıs kıs. https://www.youtube.com/watch?v=eeABtjTCmw0&list=PLzl49PCHiHYaQp4nUpknjLpbo_RYPmqJd
LikeLike
Beni en çok sinirlendiren small talk değil de “konuya giriş” olan işyeri diyalogları. Örneğin aşırı yoğunum, tek soru “x belge no nedir?” Cevap için önce “naber canım saçın harika olmuş havalar da güzel iyiyim sağol yaaa ha ne diycem. X belge no neydi?” Zaman kaybı. Net ve kısa olmak varken kaba algılanıyorum, hatta bazen bu girişi yapmadığım için sorularıma ters cevap veren olabiliyor. Yoksa bazen neredeyse hiç tanımadığın biriyle “havalar ne güzel” deyip gülümsemek sana neşe ve moral verebiliyor, asansörde small talka evet, kuaförde/işyerinde gereksiz geyiğe hayır.
LikeLike
şuna değinmemişsiniz: yabancı dilde smalltalk.. master’a gidenler bu eziyeti iyi bilir. Bir yıl boyunca elin yabancısıyla how was the flight, how is the weather konuşmaktan bitap düşersin
LikeLike
berberim bu konuda dünyanın en iyisi. Neredeyse 0 small talk, bu keyif yetmezmişçesine yanda national geographic açıyor, onu izliyorum. belki de small talk yapmamanın ne kadar önemli olduğunu keşfetmiş olan bir girişimcidir kendisi, zira ortalama bir saç kesimi için ufak da olsa bir premium ödediğimden eminim.
LikeLike
hakan alakasız bir noktada dominatrix’lerle ilgili bir soru sordu, bir sonraki bölüm başında kendi sorduğu soruyu yanıtlayabilir mi acaba?
LikeLike