Bölüm 146: Video Konferans, Autocorrect


Haftalık bölümlere ilave içeriklere ulaşabilmek ve bizi desteklemek isteyenler için: Patreon

Dünya Nereye Gidiyor’u telefondan dinlemek ve abone olmak için:
Apple iOSAndroidSpotify

OYLAMA

Bitmeyen Zoom toplantıları, aynı anda herkesi görmek, kendi görüntüne kilitlenmek, bağlantı sorunlarının bitmemesi, evden çıkmadan sosyalleşmek, harf düzeltmenin zorluğu, autocorrect kullanmak ya da kullanmamak ve çok daha fazlası bu bölümümüzde.

12 thoughts on “Bölüm 146: Video Konferans, Autocorrect”

  1. Hakanın bölüm boyunca hiçbir şeyi anlamaması beni yıldırdı. Tamam Hakan video konferansta beyin hücrelerinin öldüğüne inandık

    Like

  2. Alex’e bilmiyorsa öğretmek, unuttuysa hatırlatmak isterim ki otomatik düzeltme ayarlarında telefonun sürekli yaptığı kelime yanlışlarını istisnalara ekleyerek bu durumdan kurtulabiliyoruz. Slm yazınca ‘selam’, mrb yazınca ‘merhaba’ belirmesi gibi. Ayrıca yanlış yazımlarda parmağı tahminlerdeki doğru kelimeye basmak çok da zor olmamalı. Teknolojiden beklentilerimizi makul seviyede tutmamız gerek zira bir yüz yıl kadar öncesinde de bugünler için uçan arabalar hayal ediyorlarmış ama otomatik düzeltmeyle cebelleşiyoruz, virüsten dolayı evden çıkamayan milyarlarca insan var. Geleceğin ne getireceği belirsiz.

    Like

  3. Allah o video konferansların belasını versin. Sırf bu yüzden ofiste 2 dkdan fazla görmeyeceğin insanları bazen saatlerce görmek zorunda kalıyosun. Home office sistemine geçildikten sonra her gün, evet her gün sabah ve akşam video konferans yapılıp herkes ne yaptığını anlatıyor. Ofis düzeninde böyle bir şey yoktu ama paranoyak işverenler evde oturan herkesin otomatik olarak yatacağını düşündüğünden böyle bi şey yapıyorlar. Yetmiyor video konferans kayda alınıyor o da yetmiyor söylediklerimizi yöneticiye mail atıyoruz. Elektronik kelepçe takılmış suçlular gibi hissediyorum artık kendimi.
    Bir gün toplantıyı dinlemeyeyim dedim o da olmuyor konuşma arasında çat diye şahsıma bir soru geldi habersiz sözlüye kalkmış öğrenci gibi kaldım. Bir de fiziksel toplantı ayarlamak bu kadar kolay değildi. Şimdi tak bi tuşa basıyon hemen bi davet al sana toplantı.

    Bu konuda çok doluyum inşallah hepsinin sunucuları çöker.

    Like

  4. Tüm podcasti dinledim ve Hakan sen haksızsın. Seni kınıyorum ve sana laflar hazırladım.
    Hakanın bölümün başında yediği ayar sebebiyle geri kalan tüm süre boyunca garip agresifliği ve hiç bişeyi anlamaz tavrı yüzünden yaptığınız belki de en sıkıcı bölümdü. Alex beyciğimin konuyu toparlamaya çalışması, sürekli sohbeti ilerletmeye ve muhabbeti yoluna koymaya çalışması ile göz doldurdu. Nihai olarak dinleyiciye olan yüksek saygısından dolayı şahsım adına Alex beyciğime teşekkür ediyorum.
    Bölüme gelecek olursak Zoom’un fiziksel toplantıların yerini almasından çok memnunum. Çünkü iş arkadaşlarımın varlıklarını çoook daha katlanılır hale getirdi. Sadece toplantı süresince çirkinliklerine ve egolarına maruz kalıp akabinde ipimle kuşağım sikimle taşağım rahatlığına geçebiliyor olmak kadar güzel bir şey yok.

    Like

  5. Aleks iphone kullanıyor galiba. Android’in autocorrecti daha başarılı. Ben yine de kullanmıyorum. Çünkü benim yaptığım hatalar karşı tsrafın anlayacağı şwkilde oluyor. Mesela önceki cümlede elim kaydığı için e ve a yerine w ve s kullandığımı karşı taraf anlar. Ama autocorrect’in “arabam” yerine “araban” şeklinde düzelttiği olduğu için hatası belli olmuyor.

    Like

  6. Bölüm yine güzeldi. Eskiden yürüyüş yaparken dinliyordum sizi şimdi ise 20 yaş altı kaldığım için sokağa çıkamıyorum. İlk kez evde otururken dinledim ve sanırım daha akılda kalıcıydı.

    Görüntülü konuşma bence dünyayı iyiye götürüyor. İletişimi bir üst seviyeye çıkardığını düşünüyorum. Sık sık kullanıyorum ama whatsapp in görüntülü sohbeti rezalet ben de google duo kullanıyorum tavsiyemdir.

    Otomatik düzeltme de bence Ios için iyi ama android ne yazık ki rezalet.

    Her neyse, bölüm için teşekkürler. Keşke haftada iki bölüm gelse çünkü günler aşırı sıkıcı geçiyor. Dinlediğim bir kaç podcast haftada 2-3 bölüme çıktı bence siz de bize bir mutluluk verin.

    Like

  7. İkinizin de teknolojinin ayarlanabilir özelliklerine sinirlenmenize bayıldığım bir bölüm oldu, özellikle Hakan’ın tuşe anı. İşim gereği haftada en az iki gün 4-5 saatlik görüşme yapmam gerektiği için bence online görüşmenin en iyi avantajı arkaya dikkat dağıtmayan bir lofi hiphop radyosu açmak, yanında da görüşmenin moduna göre soundtrack açma özgürlüğü. Yurtdışı tatil planlarım suya düştüğü için gerizekalı coronaya ben de çok kırgınım ama işe hazırlanma, yol, akşam dinlenemeden sabahın olması, dışarıda hamsi sürüsü gibi gezmek ve daha çok yol rutinine geri dönmektense belli bir miktar nöronumu zooma kurban veririm, karantinaya bir şey olmasın.

    Like

  8. Biraz alakasız olacak ama Aleks en sevdiğin Radiohead şarkısı nedir? Benim no surprises sanırım. Duyduğum en iyi şarkılardan biri.

    Like

  9. çalıştığım fotoğrafçıda yıllar önce patron müşteriye mesaj atarken (o zamanlar herkesten sil özelliği yoktu), “pazar günü çekim yapalım mı” ifadesini autocorrect “pazar günü güreş yapalım mı diye” düzeltip göndermişti.

    Like

  10. Sevgili Aleks, Hakana sonuna kadar katılıyorum. Telefonun icadına kadar gitmemize gerek yok. Mesajlaşma olayı ilk çıktığında tek harf yazmak için tuşa defalarca basıyorduk. Buna da şükür de demiyorum ancak buna şikayet etmek de biraz pembe götlülüktür. Whatsappta her kelimeyi doğru, her imla kuralını eksiksiz yazıcam tripleri beni bitirıyor. Sanki bana savaş yıllarından mektup yazıyor. Bence biraz da karşındaki uğraşmalı anlamak için. Böyle mesajlara genelde inadına eksik cevap veriyorum. Sağol yerine saol, bişey yerine bişi, öyle yerine öle yazar geçerim. Sikimde olmaz.

    Ayrıca gerek Hakanın programa demlenip gelmesi gerek senin açık pembe dertlerin.. Keyfiniz yerinde gibi görünüyor. İkinize de sevgiler diliyorum. Fakat evde kaldığımız şu sıkıntılı zamanlarda sizden sosyal sorumluluk projesi olarak patreondan bi iki bölüm rica ediyorum.

    Like

  11. Aleks şu an eski bölümleri dinliyorum. İnsanlara teşhis hastası diyerek teşhis koymuyor musun?”

    Like

Leave a comment