Bölüm 105: Ramazan


Haftalık bölümlere ilave içeriklere ulaşabilmek ve bizi desteklemek isteyenler için: Patreon

Dünya Nereye Gidiyor’u telefondan dinlemek ve abone olmak için:
Apple iOSAndroidSpotify

OYLAMA

Ramazan pidesinin 11 ayı, çok çeşitli büyük sofralar, bayat Ramazan reklamları, orucu uykuya tutturmak, gelecekte oruç tutulacak mı, insan ve araç trafiği ve çok daha fazlası bu bölümümüzde!

19 thoughts on “Bölüm 105: Ramazan”

  1. Özellikle son yıllarda yaz aylarına denk gelmesi nedeniyle 17 18 saat susuz kalmanın zararsız olduğunu kimse söyleyemez. Bunu açıkça söyleyebilen doktor görmedim. Hatta sürekli orucun faydaları haberleri yapılıyor. İbadettir isteyen istediğini yapsın ama zararlı olduğu anlatılmalı.

    Like

    1. Hakan, iftar ile sahuru karıştırdı. Konuya ne kadar uzak olduğu buradan belli. 10 saat aç kalmışız neden kahvaltı ile iftar yapalım..

      Like

  2. Iki gündür orucum bugün üçüncü günüm. Gerçekten o kadar iyi hissediyorum ki Ramazan’dan sonra da oruç tutmayı düşünüyorum. Verimliliğim aşırı arttı eve gelir gelmez iftarı beklerken harika şeyler yapıyorum. Gün içinde zaten zorlanmıyorum. Ve daha sağlıklı beslenmeye başladım. Enerjimi aşırı artırıyor ve mutlu ediyor. Şu içmemek konusunda bir şey diyemem ama yiyecek tükettiğin süreç boyunca su ihtiyacını karşılaman gerekiyor zaten. Zaten ne kadar sağlıklıyız günlük hayatta bu da farklı bir tartışma konusu. Neyse güzel bir bölümdü teşekkürler.

    Like

  3. sırf davul gerçeği ile bile ramazanın dünyayı kötüye götürdüğünü söyleyebilmek mümkün. ayrıca normal şartlar altında dahi çok gergin bir toplumuz, tüm gün su-yemek- (hele hele) sigara üçlüsünden uzak kalan insanların adeta terör estirdiği bir ay dünyayı pek de iyiye götürüyor gibi gelmiyor bana. iftar saatinde istanbul trafiğinin buharlaşması, hastanelerin mesai saatlerinde diğer 11 aya kıyasla %60 boş olması gibi bazı avantajlar da iyiye götürüyor demek için yeterli değil (kaldı ki bunlar zaten 12 aylık pakete dahil gelmeli)

    seneler sonra dönüp bakma meselesinde hakan tabii ki haklı; yunan, roma, mısır mitolojisi gibi muamele görecek; 100 yıl uzun bile sayılabilir.
    not: aleks; kola reklamı okumanı sevdim, hakan; 65+ grubunun daha bu yaştan iflah olmaz bir neferiyken gerçekten 65+ olduğunda gençlere neler çektireceğini merak ediyorum
    sevgiler, #herşeygüzelolacak

    Like

    1. Öncelikle Aleks, o anlattığın iftar sofralarının hâla devam ettiğini söylerken nasıl bir “kriz”in içinde olduğumuzu nasıl unutabilirsin.
      Halihazırda oruç tutan birisi olarak dediklerinden sonra yediğim şeyleri sorgulamaya başladım. Ya sen zenginsin ya ben fakirim. Umarım ilk şıktır diğeriyle yüzleşmek için çok gencim. E es

      Like

  4. Ramazan konusuna dair söylemek istediğim şey pide kuyruklarındaki kapıcı terörü hakkında. İnsan gibi, 1 pide almak için 1 saat önce girdiğin sıranın önünde adeta kapıcılar reunionı gerçekleşiyor. Koca koca adamlar, alacağı 30 pide için koli taşıyan meslektaşlarına kaynak yaptırıyor, tuhaf el şakaları ve küçük küfürleriyle her an sırada bir gerginlik mi yaşanıyor endişesine sebep oluyorlar ve o sıra asla ilerlemiyor. İnsana sanki pilav gününe gelmişler dedirten bu gereksiz ve rahatsız edici samimiyet karşısında soğukkanlılığı korumak çok güç. Dinleyicileriniz arasında pek fazla kapıcı birey olduğunu düşünmesem de bu vasatlığı konuşa konuşa bitirmeliyiz Aleks, sevgiler.

    Like

  5. Bir itirafta bulunmak istiyorum: Ramazan ayında dışarıda dondurma yemekten özel bir zevk alıyorum. Bunun arkasında tartışmaya olan bağımlılığım olabilir diye düşünüyorum çünkü her an “biri laf atsa da ağzının payını bildirsem” diye gerilmiş vaziyette yiyorum dondurmamı. Bu konuyu, sorduğunuz “Anadolu’da oruç dayağı” meselesine bağlamak istiyorum. Bu kadar kaşınmama rağmen kişisel olarak dayak yemedim ve çevremden duyduğumu da hatırlamıyorum. Haber sitelerinde de pek bir şey çıkmadı. Kısacası Adıyaman bu konuda güvenli bir yer diyebiliriz sanırsam. Ayrıca ne kadar kepenk kapatan restoranlar olsa da çoğunluğu açık ve hiçbir zaman yemek yiyecek yer bulma konusunda sıkıntı yaşamadım 🙂

    Like

  6. Knorr,coca cola,algida ve benzeri eksesif leziz yemek ve ramazan sofrası içeren reklamlar konusunda sevgili Hakan’a tamamen katılıyorum. Çok güzel bölümdü,sizi seviyoruz:)))

    Liked by 1 person

  7. bi yaştan sonra oruç tutmayı bırakanlar arasında hatır gönül için (benim için anneannemin hatrına) bir günlüğüne şakacıktan oruç tutmayan var mıdır? gönülsüzce yemek yerken şüpheli gözleri fark edip “yaaaaavvv açlık değil de susuzluk fena” derkenki o sevimli, beyaz bile olmayan, pembiş yalan söylemenin keyfi. bir de, sevgili hakan, bu podcast serisi senin serüvenin oldu, görüyorum. haftalar geçtikçe daha tatlı bir insan oluyorsun.

    Like

  8. Eğer benim gibi sürekli bir şey atıştıran, yemek hazırlarken tüm malzemeleri tadıp yemek masasına oturmadan doyan birisiyseniz Ramazan dünyayı iyiye götürüyor. Normalde aramayan akraba, eş – dostun açlık hissedince arayıp iftarı sahuru nasıl yapıyorsun gurbet elde iban gönder bakayım demesi de empatinin getirdiği güzelliklerden birisi 🙂

    Bu arada “açlık değil de susuzluk zor ” gibi bir klişeye değinmişken “Klişeler dünyayı nereye götürüyor” bölümü de hiç fena olmaz.

    Like

  9. Ramazan dünyayı iyiye mi kötüye mi götürüyor kısmında kesin bir cevap veremem sanırım ama Hakan beni bu bölüm çok şaşırttı 65 yaşına kadar yaşayanların direk cennete gideceği kısmında özellikle. yani o kadar şikayet ettiğiniz (ettiğimiz) seçimler bile 65 yaşında bir kişi yüzünden yenileniyor. bu akranlarının yaptığına benzer bir şekilde ülkeyi bir otobüs gibi kullanıp beleşçiliğin dibine vuruyor. neyse evime tebligat gelmeden burda keseyim bu kısmı 🙂 . yüzyıllar sonra oruca insanların bakacağı konusunda pek birşey değişeceğini sanmıyorum 1400 yıldır aynı şeyler sorgulanmadan yapılıyor zaten bırak orucu saçma ramazan davulcusu mevzusu bile çözüme kavuşturulmuş değil .

    Like

  10. Sanki düşünen, sorgulayan, bilinçli bir insan, inançlı ve ibadetlerini yerine getiren biri olamazmış gibi düşünen insanları hiç anlayamıyorum. Bunlardan birinin Hakan olması üzdü 😦 Bir tek Hakan değil tabiki, bizim jenerasyonda Hakan gibi düşünenlerin çoğunlukta olduğu bir gerçek. Ama yine de ben Ramazan dünyayı iyiye götürüyor tarafındayım, Aleksin nedenleriyle aynı sebepten değil ama 🙂 Ben bu ayda farkındalığımın arttığını düşünüyorum. Oruç tutmaya sadece yemek rutinini değiştirmek yada yeme içmeden fedakarlık olarak bakmamakla ilgili bu. İnsan unutkan bir varlık, hayat karmaşasına daldı mı hele. Bu ayda ama durup düşünüyorsun, daha iyi bir insan olmak içinde çabalıyorsun, kötü düşüncelerden de uzak durmaya çalışıyorsun, kötü söz söylememeye, kalp kırmamaya da çalışıyorsun. Bir nevi detoks gibi aslında, kendini arındırmak.
    Bu arada ilk kez yorum yapıyorum, çünkü Hakan’ın böyle düşünmesine üzüldüm ve belirtmek istedim.

    Like

  11. Merhaba,

    Son bolumlerde surekli yaslilikla ilgili atip tuttugunuz icin birkac sey soylemek istedim.

    Birincisi yaslilikla ilgili butun dusunceleriniz inanilmaz stereotipik. Yasli olmayi surekli suratsizlik, aksilik, sakatlik, hastalik gibi seyler baglaminda konusuyorsunuz. Cok yuksek ihtimal bunun sebebi cevrenizde olan 3-5 yaslinin böyle olmasi ve tabii genel olarak yasliligin tr’de medyadaki tv’deki vs temsili. Aslinda bu negatif seyler yasliligin tek bir yuzu ve sandiginiz gibi buyuk kesimi temsil etmiyor, aksine kucuk bir kesim. Bir de Turkiye gercekleri var. Cogu yasli erkek ufak bir emekli maasiyla, cogu yasli kadin da kocasinin ya da coluk cocugunun maasiyla, yardimiyla geciniyor. Yoksa eminim ki onlar da Avrupali akranlari gibi emeklilikte turistcilik oynamayi, neseli ve huzurlu yaslilar olmayi bilirdi. 8 milyar insan var ve su an bunlarin neredeyse %10’u 65+. Yani milyon cesit yasli var, milyon cesit yaslilik var.

    Ikincisi neden bilmiyorum ama asagi yukari sizin profildeki insanlar kadinlar, lgbti’ler ya da etnik azinliklar uzerine konusurken hep cok dikkatli, ama söz konusu yaslilar olunca ayrimci dil, nefret söylemi vs hic umrunuzda degil (bkz. yascilik). Aleks kac bolumdur yaslilar igrenc, bok gibi falan diye bas bas bagiriyor. Bunu ikinizin de örnegin kadinlar icin soyleyebileceginizi sanmiyorum, cunku belli ki o konuda biraz yontulmussunuz.

    Sevgiler

    Like

  12. Hakanın dinler hakkındaki yorumuna alkışlarla katılırken, Alexin sürekli, ama ama ama diye araya girmesine aşırı gerildim. Hakanın söylemleri, sohbeti çok daha derin konulara götürülebilirdi, ayrıca yine Aleksin konuyu kapatma ve gerginlik çıkmasın vari yanıtları, beni hayal kırıklığına uğrattı. Zaten anonimsiniz burada cesurca konuşamayıp nerede konuşacaksınız ki. Zaten çoğunluğa göre ” aykırı” düşünen insanların çoğu ben dahil toplum içinde sessiz kalma haklarını yeterince kullanmakta. Lütfen Hakanın cümlelerinin sonunu katletme Alex. -_-

    Like

  13. ramazan ayı dünyayı kötüye götürüyor çünkü akşam yemeği yemeye gidiyorsun bir yere zorunlu iftar menüsü. yani iftar menüsü vasat bir çorba ve aleksin övdüğü vasat kahvaltılıklar sebebiyle normalinin 2 katı fiyat etmese sorun yok da sırf bu yüzden ramazan ayı boyunca bazı mekanlara gidemiyorsun

    Like

  14. abi siz hiç oruçlularla yan yana gelmediniz herhalde, o ağız kokusu hiç duymadınız mı? İnanın katlanılacak şey değil.

    Like

  15. Detaylı konuşulması nedeniyle birçok faydaya değilinmemiş. Toparlamak gerekirse;
    1. Metrolar gece 1-2’ye kadar açık,
    2. Öğle yemeğinde yemekhaneler bomboş,
    3. Aynı şekilde haftasonu kahvaltıcılar nispeten daha tenha,
    4. Çeşitli iftar programlarında vatandaşın birbirinden ilginç sorularına şaşırıyoruz, (camiye dolar bağışlayınca dolar artarsa sevap da artar mı? diyen genç ya da Acun Ilıcalı’yı kendime aşık edebilir miyim? diye soran eşcinsel delikanlı)
    5. İftar çadırları ya da şirket iftarlarındaki bedava yemek,
    6. Özellikle kamuda işlerin birkaç tık daha yavaşlaması,
    7. Ramazan ayı içinde (genelde yurtdışı) uçak biletlerinin bir tık daha ucuz olması,
    8. Ramazan ayı sonunda gelen bayramın sebep olduğu devasa tatil,
    Bunlar birden aklıma geliverenler. Bunaklarla ilgili de Aleks’e tamamen katılıyorum. Zaten denk gelmiş son videom da da aynı konuya değinmiştim.
    Yorum yazan yaşlı sevici arkadaşın da;
    Yarının ütopik dünyasında inşa edeceğimiz pozitif faşizm tandanslı devlette, metropollerde çalışan kesimin vergileriyle yaşayan ve çalışan kesimin rahat yaşamasına engel olan yaşlılarımızı zorunlu olarak göç ettirdiğimiz kırsaldaki “cennet bahçeleri”nde yaşlıların bakımları için çalıştırılabileceğini düşünüyorum.

    Like

  16. Güzel bir bölümdü, yanınızda oruç tutan bir arkadaşınız da olsa daha iyi olurdu. Birde oruç ibadeti islamdan öncede vardı. Yani düşündüğünüzden de eski bir gelenek ve muhtemelen düşündüğünüzden daha uzun sürecektir.

    Like

Leave a comment