Haftalık bölümlere ilave içeriklere ulaşabilmek ve bizi desteklemek isteyenler için: Patreon
Dünya Nereye Gidiyor’u telefondan dinlemek ve abone olmak için:
Apple iOS, Android, Spotify
OYLAMA
Sorumluluklardan kaçmak, başkasına iş çakmak, sorumluluk-inisiyatif ilişkisi, organizasyon vs işgüzarlık, “biz bi kere vurunca auvv”, gri alanlar, arkadaş gruplarının organizatörü, rollerin karşılıklı beslenmesi ve çok daha fazlası bu bölümümüzde.
Bir de şöyle organizatörler vardır ki; bir buluşma ayarlarken yeterli katılımcı sayısını bulsa bile -sürü lideri olma hevesiyle anlık bir fikri ortaya atmış olacak ki- işin arkasını bırakır ve katılımcılar da yüksek ihtimalle “Çağırdım ama gelmediniz” denilmesin diye kabul ettiklerinden hatırlatma ihtiyacı duymazlar, üstelemezler. Bu olaydaki katılımcılardan biri olarak çoktandır bir organizasyona katılamadığımı fark ettim.
LikeLike
benim bildiğim sorumluluk bireyci değil topluma karşı olur ama bugün sorumluluk almak adına yapılan işlerin çoğu kariyer hırsıyla yapılan işler, hatta başkalarına yardım etmek bile insanların kariyerlerini parlatmak için kullandıkları bir araç oluyor. bizi bu rezil rekabete mecbur eden patronlar ve yardakçıları da işsizleri, uyumsuzları, dışarda kalanları sorumsuzlukla suçlayabiliyor. açıkçası hayatta kalmak için patronlara hizmet etmek zorunda olduğumuz bir ortamda sorumluluktan bahsedilemez, insanların hayatta kalmak için uydurduğu bir yalandan bahsedilebilir.
basit bir örnek vereyim, ben yeni bir işe girdiğimde rekabet yüzünden aynı işi isteyen başka bir kişi işsiz kalıyor. burda hepimizin sorumluluğu o kişinin mağduriyetini engellemektir ama patrona daha çok para kazandırmaya çalışmak ve buradan kendine kariyer devşirmek sorumluluk almak sayılıyor. sorumluluk kavramını yeniden tanımlamamız lazım.
LikeLike
bence “sorumluluk almak” dünyayı kötüye götürüyor. ankette benim oyum bu yönde oldu. evliyim, evime alışveriş yapmak, onları taşımak bu sorumluluğun bende olması bile zaman zaman beni yoruyor, bana zaman kaybı geliyor. (fomo yaşıyorum galiba) daha değil dışarıdan başkalarının sorumluluğunu almak, bir şeyleri organize etmek hiç bana göre değil. çekilir köşeme susarım. bir şeye de karışmam.
bir de aleks, hakan “whatsapp’ta mesajları okuyunca döner, üzerine yatmaz” dedin ama hakan, namık amca’sını cevapsız bırakıyor sürekli 🙂 bölüm 144’te bahsetmişti. (her mesajın sonunda namık yazan adam)
ayrıca senin özgüvenin çok yüksek aleks kendini bu konuda suçlama. seni tanıdık 148 bölümde 🙂
teşekkür ederiz bu bölüm için de.
LikeLike
Eril’e veganlık konusunda katılıyorum. Arkadaşım et yemiyor ve onunla katiyen yemek yiyemiyoruz. İkimiz farklı yerlerden yemek durumunda kalıyoruz ya da o aç kalıyor…
Karar anında inisiyatif almak konusunda ise şöyle bir olay var. Bu kararın sonunda boka sarar mı yoksa çok iyi bir yere mi gelirsin? Kimse o boka sarma konusunda sorumluluk almak istemiyor. Buna izin verilse bile istemiyor. Ama eğer konu iyi bir yere varırsa asıl o zaman görün. Herkes ucundan kıyısından sorumluluk aldığını iddia eder muhtemelen. Sorumluluk böyle bir şeydir, çevrenizdeki insanları tanımanızı sağlar diye düşünüyorum. Kurumsal hayat orman kanunlarıyla yürüyor resmen. Koltukta oturarak aslana yem olma şansına sahipsin…
Not: Eril beyi alfa bölümünden beri seviyorum. Daha sık gelmesini rica ediyorum, ayrıca “çükün düşse almazsın” lafını kullanmak için sabırsızlanıyorum.
LikeLike
Ben gay değilim sadece birkaç arkadaşım gay ve sürekli haksızlığa uğruyorlar. İnsanlar onlarla sürekli dalga geçiyor. Onları savunan insanların başını çekiyorum. Çevremdeki çoğu kişi bana gay hakları savunucusu demeye başladı. Ben de bu ismi kabullendim.
LikeLike
Sorumluluk veya inisiyatif almak kavramlarının devreye girebilmesi için yetkinin tedavülden kaldırılması gerekiyor. Yetki sahibi biri “altlarına karşı” inisiyatif almaz zira inisiyatif almak, olası bir başarısızlık durumunda yükselen auuv seslerini de göze almayı beraberinde getirir. Şahsi fikrim, herkesin aşağı yukarı eşit şartlarda yarıştığı bir durumda inisiyatif almak gayet olumlu bir davranış. Aksi takdirde kendinizi, yemek sonrası İstiklal Caddesi’nin ortasında yarım saat boyunca ayakta geyik yapıp, her 10 dakikada bir de “Nereye otursak yauv?” diye esas konunun gündeme getirilmesi durumda buluyorsunuz. Herkesin ezik olduğu bu olay örgüsünde birinin inisiyatif almasının, son derece elzem olduğunu düşünüyorum. Burada bizlere iyi/kötü ayrımını yaptıran, inisiyatif alındığında veya alınmadığında ortaya çıkacak kar/zarar tablosu ve bazı dokunulmaz alanlar. Mesela iş hayatında, yersizce sorumluluk almak mevki meraklısı bir piç olmaya delalet ederken, arkadaş ortamlarında bu yükümlülüğü sırtlanacak bir babayiğite ihtiyaç var.
LikeLike
İkinci cümleyi çok iyi açıklayamadığımı hissettim, o sebepten şurada kısaca özetleyeyim. Yetki sahibi biri, altındakilere iş verirken hatta birini kovarken bile “altındakilere karşı” inisiyatif almaz. İş hayatında alınan inisiyatifler ancak şirket bekası veya bir “üst”e sorumluluk söz konusu ise geçerlidir demek istedim.
LikeLike
Veganlık konusunda navegan olarak yaptığınız yorumlar maalesef biraz bencilce. Veganların kendi hayat tarzlarını hayvanlar ve ekosistem için değiştirebiliyor olmasına karşı sizin “ama onlarla basit bir fast-food restaurantına bile gidemiyoruz:(“ diye sızlanmanız komik kaçıyor.
LikeLike
Veganlarla eğlenilmiyor muhabbetinde Hakan’ın tepkisine +1 diyorum. Türkiye’de gidilecek vegan menülü restaurantların azlığı halihazırda veganların hayatlarını kısıtlıyorken çıtayı veganlarla McDonalds’a gidememeye indirmek de nedir? Agresif bir vegan olmamama rağmem bu kadar kısır ve keyfi yorumlar beni bile tetikledi. New York’tayım, arkadaşlarımın çoğu navegan ve gidilecek mekan seçimi yaparken kangren olmuyoruz. Problemin gerçek kaynağına inelim pls
LikeLike
Ne zamandir ergenlik donemindeki lapgöt kardesime edecek kufur ariyordum.
Tesekkurler Eril’in babasi..
Tesekkurler Eril..
Tesekkurler Turkiye..
LikeLike